Gönderi

124 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Kitap incelemesi / Sinan Turanlı, Bozuk Elmalar, Gece Kitaplığı, Ankara, 2017 Din hayatımıza genellikle düşünme, sorgulama, akıl yürütme sonucunda giren bir kavram değildir. Küçük yaşlardan itibaren ailelerimizin öğretileri ile sahip olduğumuz, varlığı veya doğruluğu konusunu, genellikle doğruluğundan fazlasıyla emin olduğumuz için hiç sorgulamadığımız bir kavramdır. Sinan Turanlı’nın Bozuk Elmalar kitabı sağlam bir din sorgulaması içeriyor. Özellikle dini konularda fazlasıyla hassas olan kişileri uyarmakta fayda var. Okuduklarınız hoşunuza gitmeyebilir. Ama düşünmeyi, felsefeyi, sorgulamayı seven biriyseniz bu kitap tam size göre! Büyük bir zevkle okuyacağınızdan emin olabilirsiniz. Bozuk Elmalar, semavi dinlerin tarihteki yeri, insan hayatının sosyal , psikolojik ve maddi unsurları üzerine etkilerini inceliyor. İncecik, 123 sayfa bir kitap olmasına karşın bütün bu unsurlara detaylı biçimde değinilmiş. Birbirinden farklı onlarca konu temelinden yola çıkılmış farklı düşünceler tek tek bölümler halinde irdelenmiş. Her bölüm din kavramını farklı bir açıdan inceliyor. Bölümler sadece birkaç sayfadan oluşuyor ve okuması zor değil. Ama kitabın genel bir bütünlük arz etmediğini söylemeliyim. Onun yerine, farklı konular hakkında yazılmış ve bir araya getirilmiş bağımsız denemeler diyebiliriz. Eğer sizi belli bir fikir konusunda aydınlatacak, düzenli, giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olan sistematik bir kitap bekliyorsanız, konuların dağınıklığı sizi biraz şaşırtabilir. Bunları, her biri düşünce ufkunuzda farklı sorulara ve kıvılcımlara sebep olabilecek, aynı konu ile ilişkisi bulunan birbirinden farklı denemeler gözüyle okursanız, daha keyifli bir okuma süreci geçirebilirsiniz diye düşünüyorum. Bunun avantajlı bir tarafı da var bence. Bağımsız zamanlarda istediğiniz yerden açıp kısa kısa okumak için ideal. Üstelik konular arasındaki bütünlüğü korumak için kitabın ara vermeden okunmaya ihtiyaç duymaması, okumayı uzun bir zamana yaymanıza, yanı sıra başka kitapları da okuyabilmenize imkan veriyor. Hali hazırda başka bir kitap okurken ikinci kitabınız olarak veya yol arkadaşınız olarak toplu taşıma araçlarında da verimli şekilde okuyabilirsiniz. Eğer sistemli bir sorgulama için anahtar ve hazır bir yol haritası bekliyorsanız maalesef beklediğinizi bulamayacaksınız. Bu kitap daha çok, farklı konuları belki bir eksende incelemekten hoşlanan “felsefe severlere” hitap ediyor. Dezavantaj olarak, çok sayıda konuya değinilmesinin konu bütünlüğü açısından kafa karıştırıcı olmasını söyleyebilirim. Daldan dala, konudan konuya atlayan yazarımız kendisini takip ettirmeyi zorlaştırarak biz okurlarına adeta beyin jimnastiği yaptırıyor. Okurken kesinlikle konu bütünlüğü beklentiniz olmasın. Ancak farklı konularda sizinle sohbet eden zeki biriyle yaptığınız beyinsel diyaloglar gözüyle bakarsanız, okurken kendinizi yazarla sohbet halinde bulduğunuzu fark edeceksiniz. Bu din ile ilişkileri incelenen dağınık ve çeşitli konuları sizler için özetlemeye ve başlıklar halinde listelemeye çalıştım. (Bu sayacaklarım kitaptaki konu başlıkları değil, benim konular hakkında yaptığım özet konu çıkarımımın sonucu) Genellikle değinilen konularımız, din sorgulama; korku v.s. duyguların din ile ilişkisi; din-bilim ilişkisi; özgürlük; fanatizm; ebeveynlik, sevgi, aile ilişkileri, evlilik üzerine tavsiyeler, ölümün sebep olduğu yakın kaybı ve acısı; olasılık, tesadüf ve mucize ilişkisi; kurban ritüeli; İslam’da kadın-erkek eşitsizliği; Kur’an’da geçen “bozgunculuk” kavramı üzerine düşünceler; varoluş ile ilgili komplo teorileri; tanrı kavramı; güç ve para; devletlerin politikalarında dinin yeri ve önemi; dini ve dindışı bakış açılarına göre günlük olaylardaki vicdani bakış farklılıkları yönünden doğru/yanlış kavramlarının incelemesi; din-para ilişkisi; evren, evrenle ilgili bilimsel veriler; 3 semavi dinin kutsal kitaplarındaki çelişkili/tartışmalı bazı ayetler; dinin insan üzerinde sebep olduğu baskı türleri; devlet sistemleri ve eğitim ilişkisi; demokrasi; ibadet; dindarlık ve milliyetçilik kavramlarının savaşa ve devletlerin savaşçı politikalarına etkileri; paranın hedeflerimiz konusundaki olumlu veya olumsuz etkileri; kader; akıl; kadın-erkek eşitsizliği düzleminde İslam şeriatına ve şer’i devlet yönetimlerine dair eleştiri; kutsal kitapların evrensel mesajlar içermemesi üzerine; devletler ve zenginlerin sahip olduğu erk/üst yönetim neden dini yaygınlaştırmak ister, dini nasıl kullanır; dindeki zorunluluk ve doğruluk kavramı arasındaki ilişkinin incelenmesi; dini bir sorgulama sonucunda insanın düşünsel, duygusal ve reel hayatında yaşayabileceği değişimler/sıkıntılar/iç hesaplaşması üzerine kısa sorular. Son bahsettiğim cümle, bu sorgulamayı daha evvelden dibine kadar yaşamış biri olarak söylemeliyim ki, başlı başına bir kitap konusudur. Sorular kısa birkaç soru ile geçiştirilmiş. Bence bunun sebebi, kitabımızın hedefinin bir sorgulama başlatmak olması. Olası bir sorgulamanın sonuçları bu kitabın konusu olmamakla birlikte, finalde, yaşayabileceğimiz bazı iç meselelere ucundan göz kırpıyor. Kitabın dilinin oldukça didaktik (öğretici) olduğunu, zaman zaman ise samimi sohbet tarzına kaydığını söyleyebilirim. Bazen bu iki tarz arasındaki fark dikkat çekiyor. Didaktik yazım tarzı zaman zaman sıkıcı gelebilir. Ancak bu kitabın yazarımızın ilk kitabı olduğunu mutlaka göz önünde bulundurmalısınız. Peki bence bu kitap insanlar üzerinde gerçek ve ciddi bir din sorgulamasına sebep olabilir mi? Samimi konuşmak gerekirse bence hayır. Ama keşke daha etkili olabilseydi demekten kendimi alamıyorum. Bu konular üzerinde kendine hiç soru sormamış bir insan açısından düşünürsek, başlangıç olarak iyi. Yani bunu okuyup da dinden falan çıkarım diye korkmayın sakın. Hatta imanınız daha da kuvvetlenebilir. (Bu not da yazarımıza özeldi.) Ben okurken keyif aldım ve herkese tavsiye ediyorum. Sayın Sinan Turanlı zeki, saygılı, hoşgörülü bir insan ve kendisini tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum. Bir başka kitap incelemesinde görüşmek dileğiyle. Ebru Yeşilova Not: Kitaptan altını çizdiğim bazı alıntılar: "Gençlik yıllarımıza gelmeden anlıyoruz ki bizim tercihte hiçbir rolümüzün olmadığı; çünkü kuşkuyla bakma cesaretini göstermemiz engellenmiş bir dinimiz var." "Aklıma Albert Einstein'ın zaman tanımayan, "Hayatı yaşamanın iki yolu vardır. Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri de her şeyin mucize olduğunu düşünmek" sözü geldi." "Bir de şu açıdan bakmanızı rica edeceğim. En saçma inancın olduğu yerde doğduğumuzu, yaşadığımızı varsayarsak, o inancın savunucusu olmayı reddedebilir miydik? Peki, şu an gerçekten de oradaysak?..." "Belki de kendimize öldükten sonra yok olmayı (maneviyatta) yakıştıramıyor oluşumuzdur, inanç eğilimimizin nedeni. Hepsinin yanı sıra evreni, evrende olup biteni düşününce, hiç kadarız ve varolduğumuz zaman aralığı, "yok" kadar. Fakat kendimize biçtiğimiz değer, aksine devasa. "Çok zeki, yetenekli, kıymeti bilinmemiş bireyleriz tek tek." " "Özgürlüğümüzse en kıymetli yaşam standardımız ve buna engel olmaya çalışan her şey hayatımızdan çıkmalıdır....... Özgürlüğünüzün önüne sadece çocuğunuz geçebilir ve eğer istiyorsanız çekirdek aileniz, sevdiklerinizdir. Bunun dışında kalanların özgürlüğünüze dokunmasına izin vermemelisiniz." "Onsuzluk alışkanlık oluyor; şaşıyor ve anlıyorsun. İnsanoğlu gerçekten ölüyor." " "Bozgunculuk" öldürmeye neden olacak bozgunculuk nedir? Neleri kapsar? Sonuçları ölüme varabilecek olan bu kelimenin keskin çizgilerle çizilmiş tanımı olmalı." "Peki, dünya devletleri bu konudaki önlemler konusunda samimi mi? Pek öyle görünmüyor, ortada milyonlarca silah var ve teröristlerin fabrikaları yok." " "Bir kadın olarak Müslümanlık bana cennette ne vaat ediyor? derse, hangi ayeti göstereyim? Pazuları şişkin adamlar, şaraplar, partiler, utangaç bakışlı yaşıt delikanlılar?" "Yıllık maaş artışı oranlarını belirleme esnasında, neden devlet yetkililerinin karşısında işverenler değil de çalışanların sendikaları yer alır? Devlet kimi temsilen oradadır? Peki ya dinler; neden hak yemeyin derken, hakkınızı her platformda arayın demez?" "Bir yıldızın etrafında dönen bir zerrenin üzerindeki, gelmiş geçmiş milyarlarca quarkın bir tanesinin, layıkıyla yaptığı ibadetlerin tam listesi. Ne zahmetli ve gereksiz bir iş değil mi? Ne yapacağımızı da biliyor üstelik. Hiç mantıklı olmadığının farkında olmamak, hiç mantıklı değil!" "Herkese yetecek kadar kaynak ayrılamayacağından, yani zenginler kendilerine düşen paylardan feragat edemeyeceğinden, çok daha ucuz maliyetli olan"din" zerk edilmelidir insanlığın damarlarına. Çok daha güzel bir yaşam, şükredilip, tevekkül edildiği takdirde, tüm fakir fukaranın olacaktır bu güzel yaşam, tabii ki öldükten sonra!; Hayali güzel olan, bana göre aslı olmayan janjanlı harikalar diyarı. İtiraz mekanizması, geri dönüşümü olmadığından kapalı. Harika bir zemin değil mi?"
Bozuk Elmalar
Bozuk ElmalarSinan Turanlı · Gece Kitaplığı Yayınları · 201724 okunma
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.