"Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği,saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor.
Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor.. Hele cümle âlem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!
(BAHTİYAR KÖPEK adlı öyküden)
Sabahattin Ali... Ne desem nasıl anlatsam... Öykülerindeki; o insanı hem düşündüren,hem üzen, bazense tebessüm ettiren, ince gözlemleri ve enfes anlatımıyla yine beni kendine hayran bıraktı
Kâh hasta bir adamın çaresizliğini, kâh bir zengin köpeğinin bazı insanlarda dahi olmayan rahatlığı ve mevkisi , eskiden adı Çirkince olan simdilerin harika Şirince'sinin o zamanlardaki acınası hali... Asiye ve İbrahim'in kısacık ama yürek burkan hikayesi...
Bir günde okuduğum bu öyküler bana bir kez daha sevdirdi SABAHATTİN ALİ'Yİ