- Karakale'nin prensi Leopold, diye üçüncü soylu kişiyi tanıttı. Kadı Han, yüzünü ekşitti:
- Adını ve şanını biliriz, dedi. Dük Leopold kaşlarını çattı:
- Karakale'nin mi, yoksa kılıcımın mı şanını bilirsiniz?
- Kale çevresinde ellerini, kollarını bağlayıp cellatlarınıza kazıklattığınız yedi bin yoksulun hikâyesini bilirim, Kazıklı Voyvoda.