Gönderi

Rabbin seni terk etmedi...
Bir kaç saat önce Radyo 7'de Senai Demirci'nin sohbetini dinledim. Bir hikaye çok etkiledi. Kendi cümlelerimle özetlemeye çalışacağım. Bir gün konferansa gideceği bir yolculuk sırasında bir kadınla tanışmış Senai Hoca. Bu kadın sayfa sayfa mektup yazıyormuş. Aralarında geçen konuşma: - Niçin yazıyorsunuz mektupları? +Kocam hapiste ona yazıyorum. Her gün sabah ve akşam yazarım. - O kadar çok nasıl yazabiliyorsunuz? + Neler yaptığımı , en basit şeyi bile yazıyorum. Bunu onun yanında olduğumu, haksız yere çektiği bu cezadan kurtulacağını anlatıyorum. Ondan ümit kesmediğimi anlatıyorum. En çok korktuğum şey benim ondan ümit kestiğimi düşünmesi. Bu söz Senai Demirci'yi çok etkilemiş. Yolda okuduğu Kuran-ı Kerim'e bakmış. Bir şeyin farkına varmanın dehşetiyle ürpermiş. Kadını konferansına davet etmiş ve bu şekilde konuşmaları sonlanmış. Konferans saati geldiğinde - o kadın da izleyiciler arasındaymış- yaşadığı bu olayı anlatarak başlamış konuşmasına ve şöyle devam etmiş: Bu hanımefendi, kocasının kendisinden ümit kestiğini düşünmesini istemiyor ve defalarca mektup yazıyor. Allah Teala'da bizim O' nun bizden ümit kestiğini düşünmemizi istemiyor ve bizimle Kur'an vasıtasıyla konuşuyor. Ben senden ümitliyim kulum, günahlarınla mahcup olabilirsin ben o mahçubiyeti çok severim. Sen yeter ki gel. Kitab'ında bizimle böyle konuşuyor. "Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da" (Duha Suresi-3)diyor. Benim senden ümit kesmediğin gibi sen de benden ümit kesme. Ben seni yarattım ve seni çok seviyorum diyor. Seni umutla bekliyorum kulum. Geleceksin bir gün bana diyor. Aynı o kadının kocasının kurtalacağına inadığı gibi... İşte bu olay Senai Demirci'nin bu büyük gerçeği anlamasını ve bize aktarmasına vesile oluyor. Ümitsizlik batağına en çok düştüğümüz şu zamanlarda ne güzel bir lütuf... Demiş ya Mevlana: "Ne olursan ol yine gel, burası ümitsizlik dergahı değil"
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.