Gönderi

Toplumsal terapi
Toplumsal terapi ve bireysel sorumluluk Bireylerin bilinç altını dolduran, kirleten o kadar çok olumsuz imge, simge, anı var ki, bunları tespit edip tasniflemek mümkün değil. Çünkü bu durumlardan etkilenenler bile detayları hatırlamayabilirler. Peki bu yargıya nasıl varıyoruz? Alâkasız şeylerden olağanüstü alınganlık gösterenlerden. Neden gösteremeden; kızan, tepki veren, ayrılığa düşenlerden. Çok net, samimi ifade paylaşımlarının bile zihinlerinde gizlenen bir mahcubiyeti ortaya çıkarmasından. Havadan, sudan, buluttan değil; sözden nem kapanlardan. Genel ve toplumsal vurguları, şahsına yapılmış kabul etmesinden. İletişim, yargı ve ifadelerindeki çelişkilerden. Liste uzar gider. Bu tür zihinsel yaralar; bireysel tercih, istem dışı faktörlerle oluşabileceği gibi, toplumsal olaylar, afetler, biyolojik sorunlar ve topluma yön verenlerin de etkisi vardır. Çözüm: Her sorunun çözümü vardır, her çözümün de alternatifleri. Düştüğümüz yerden kalkmaktır geçerli olan ve aynı yerden ikinci kez ısırılmamak. Bu tür tepkilerde sabırlı ve sakin olmak. Zaten yaralı olan zihinleri iyice çıkmaz sokağa sürüklememek. Uygun bir ortam kollayarak, pozitif iletişime geçmenin yolunu bulmak. "Şunu yap, bunu oku" dan önce, muhatabını saygıyla dinlemeyi, konuşturmayı başarmak. Rahatlayacaksa, bırakın size de kızsın, gurur meselesi yapmayınız. Sonuçta, toplum zincirinin bir halkası olan insana, o bunu tam anlayamasa da dost eli uzatmış oluyorsunuz, karşılık beklemeden. İnsanın ruhunun, kalbinin, aklının; yeryüzündeki öncelikli misyonu da budur. Komşunun evi yanarken duyarsız kalırsanız, rüzgar bir kıvılcımı da sizin bacanızdan içeri taşıyabilir. İnsan olmak ve kalmak çok zor. Tam başaramasak da, en azından gelecek nesillere enkaz devretmeyelim. 03.02.2018 Ali Rıza Malkoç #armozdeyis
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.