Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Rabbim devletlere zeval vermesin !
"sana bir ortadoğu şiiri yazmak istiyorum içinde ölmeyen çocukların bembeyaz güvercinlerin gülümseyen kadınların ve beyaz barış bayraklarının dalgalandığı bir yerden kalbimde avrupai sözcükler yok keşke olsaydı keşke olsaydı da eyfel kulesine çıkıp oradan oradan kucaklasaydım varlığını varlığını diyorum ben varlığından daha uzun bir şiir bilmiyorum taşralardan artan öfkeyi göğsümle yumuşatıp ülkenin işlek caddelerine bırakıyorum perşembe akşamları perşembe akşamları hiçbir şey bir perşembe akşamında olması gerektiği gibi değil şu günlerde seccadeler tersine dönük hutbeler okutuyorlar ikimizin şerefine sen arapça bilmiyorsun güzelim ben de arapça bilmiyorum arapça olmasa da allah var şiir olmasa da sevgi var aşk var mı bilmem ama sevgi var bir yerlerde anneme sarılınca anlıyorum sen gelsen mesela şimdi kanıtlayamayacağım bir şeyler söylesem sana aşk kanıtlanmak ister bilirim yine de olsun güzelim ideolojilere inanmayan bir köpek sokakta feodal bir düzene karşı havlar ben olmadığın yerlerde seni beklerim somalide bir annenin yağmur yağdırmayan tanrıya olan öfkesiyle aynı hislerle bilmeliyim güzelim kıvrımlarını aklının suratımda merak edeceğin bir şey yok gözlerime bak gözlerimin içine bak kaburgamın içinde saklıyorum ziynet eşyalarımı güzelliği görmeye illa göz mü lazım yırtılmış solungacıyla karaya vurmuş bir balık şarkı söylüyor bu ne anlama geliyor bilmiyorum bilmediğim çok şey var güzelim saçlarının iki yandan sarkması omuzlarına karlı dağların ortasından kıvrılan bir yol gibi özlenen bir şeyleri taşıyor şehirlerin otogarlarına benimse arabam yolda kalmış kar, kış, kıyamet patinaj yapmaktan öteye gidemiyorum zincirleri bileklerimden çıkarıp lastiklere geçiremiyorum neyse zincirleri boşverelim bu manzara iyi sen yoksun ama bu manzara iyi gözlerin yok ama bu aydınlık iyi bu çocuklar bu kuşlar bu bütün yaratıklar yedi kıta iyi sen varsın ve bir yerdesin bu düşünce iyi fazlasını yazmaya gücü yok bileklerimin böylesi iyi beni anla beni duymasan bile beni anla beni görmüyorsun ama beni bil ne olur diyemeyeceğim şimdi sana ama rica ediyorum ben bir kuyuda seni bekliyorum görsen içimi kuyuları kıskandırıyorum zihnimin rengiyle ve derinliğiyle derinlik kullanıldığı cümleyi olumlamaz sevgilim bize yaşamayı yanlış yerden öğretiyorlar ülkemizde özgürlük var ve cumhuriyet bir sürü çocuğu öldürdüler demokrasi adı altında ben seni sevmek istiyorum bir şeylerin adı altında bu ülkede her şey mübah her şey mübah da bir sevenleri ayıplıyorlar bir de öpüşen liseli çiftleri ondördünde kızlar ölüyor gelinlik giydiriyorlar naaşlarına yirmisinde delikanlılar postallar var ayaklarında kemerleri sıkık, kaşları çatık mütemadiyen ölüyoruz güzelim sen cemal süreyaya bile her zaman inanma hayat kısa, kuşlar ölüyor yaşamaya pek vakit bulunmaz buralarda bilirim elbette bu şiiri okuyacak vaktin yok anlarım devir acele yaşamak devri sevmelerimiz acele gitmelerimiz acele adım adım gidiyorken ecele n'oluyor ulan burda, diyenlerin hain damgası yediği bir yerde soluksuz, karanlık gecelerden birinde ben sana sesleniyorum dinsiz bir peygamberin seccadesinden vatansız bir çocuğun kıyıya vurmuş bedeniyle kahretsin ne güzel müzikler çalıyor benim duyduklarımı sen de duyuyor musun mümkünse duy ama inanma bana inanma güzelim ben senin bildiğin şairlerden değilim zaten ben şair de değilim olsa olsa, yazanıyım bir şiirin ya da senin gibi bir manzaranın karşısında tanrının atamasıyla konuşlanan bulanık bir ayna vazifesindeyim birileri buna şiir diyorsa bunda benim suçum ne? bir şeylerden ötürü beni maaşa bağlasınlar seni sevmekten mesela ve ya beklemekten bir şeyleri hem biliyor musun epeyce mesaiye kalıyorum bu aralar rabbim devletlere zeval vermesin halkların ölmesi sorun değil hem kronolojik sırada ölüyoruz nasılsa bir ölüyle bir şehidin arasında duran ince çizgide bir gidip bir geliyor ve kara kaplı deftere bir kaç sayı daha ekliyoruz cansız bedenlerimizle hepsi bu güzelim hepsi bu bazı akşamlar seni düşünürken kendimi galata kulesinin tepesinden aşağı sarkıtıyorum hezarfen ahmet çelebi miyim neyim zaten o hikayeye de yalan diyorlar zaten bu topraklarda her şeye yalan diyorlar güzelim bu toprakları boşverelim bu topraklarda artık rengarenk çiçekler yetiştirmiyorlar mesela şey şimdi tam da burada bir konuya girmeliyim nasılsa okumayacaksan güzelim elbette bu şiiri burada bitirmeliyim senin varlığına tırmanıp şöyle seslenmek istiyorum minarelerden anneler ölmese sigaram hiç bitmese bu ışıklar sönmese hiç kimse çöpleri karıştıran kedileri tekmelemese mesela sen gitmesen dur san -masam da ben bir şeyleri n külü gırtlağımı yakmasa ya da dur önce bir gelsen ya hem belki sen de gitmek istemezsin kim bilir" Bektaş Şenel
··
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.