Gerhard ve Elsa üzerinden Hitler'in faşizmi anlatılan romanda Türkiye de başlayan hayatlar sergilenmiş. Yazarın anlatımı etkileyici. Okumakta zorlanılan bir roman değil. Yaşadıkları da oldukça üzücüydü. Fakat yazarın bazı nitelendirmeleri bana ayrıca üzüntü verdi. En başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu Müslüman ağırlıkta bir şark imparatorluğu enkazından çağdaş bir toplum yaratmak olarak açıklamış. Hasbelkader son yılları beceriksiz vatanhainlerince berbat edilmiş bir düzeni böyle nitelendirmek acımasızlık. Eğer Osmanlı 19. yy a kadar Hitler'in birkaç yılda yaptığı soykırımı yapsaydı bugün hiçbir dinden söz ediyor olmazdık oysa Osmanlı bunu yapmamıştır. Üstelik 17. yy a kadar da modern yapısını korumuş atılan her yeni adım ülke içindeki azınlıklar tarafından engellenmiş bir şekilde düzen sağlanamamıştır. Bir de işin benim ülkeme uzanan acı bir tarafı var. Bu ülkede İsrail e adımını atmamış Yahudiler e tepki var halbuki onlar o bölgede kan akıtanlardan değillermiş. Kesinlikle insanlar dinleri ile yargilanmamali fakat şikayet ettiği rahatsızlık duyduğu mevzuyu yazar kendisi yapıyor tüm müslüman alemi yobaz ama Yahudileri ayrım yaparak kabulleniyor. Bu yanlış bir bakış açısı. Üstelik temelde Yahudilik ve Müslümanlık kendi kitapları üzerinden değerlendirilir ise kökeninde hangisinin kendini üstün görme, ayrımcılık üzerine olduğu açıkça görülür. Görüldüğü gibi sorun hangi dine mensup olunduğu ile ilgili değil. Dil din ırk ayrımı olmaksızın dünyanın her yerinde var olan insanoğlunun kötü kalbi. İnsanlar hoşgörülü olmayı öğrendikleri vakit sorunsuz bir dünya yaratılacak ama bu ancak bir grubu komple değerlendirmemek ile başlayacak. Ayrıca kitapta Yahudi ailemizin en mutlu yıllarına denk düşen zaman dilimi Müslümanların ülkede yaşadığı en zor dönemlere denk geliyor. Dış görünümlerinden aşağılandıkları, kitaplarının yok edildiği okunmasının yasaklandığı gerçek müslümanların ölüme mahkum edildiği karanlık tarihe... Şimdi bir kesimin yobazlardan rahatsızlık duymasını anlayamıyorum. Bunu yaratan sizlerdiniz. İnsanların kulaktan dolma bilgilere mahkum olmasını sağlayarak müslüman görünümlü vahsileri yaratan sizlerdiniz. Asıl niyet elbette bu tipleri doğurmak değildi toptan bir yok ediş hedeflenmişti ancak bilmediğiniz bu dinin yeryüzünden silinmeyeceği. O yüzden kim hangi dini yaşamak istiyorsa yargılamadan engellemeden bırakırsanız gerçek bir insanlık oluşturabilirsiniz. Yoksa romanlarda bir kesimi iteleyerek yanlış anlatarak yapamazsınız. Romanda müslüman hoşgörü sahibi tiplerde vardı. Ama bunlar sosyal hayatlarında müslüman da olmayanlardı. Beklediğiniz Müslümanlık bu ise maalesef sizin de hitler in faşizminden farkiniz yok. Tek eksiğiniz gücünüz . Gücü elde etseniz daha farklisini yapmayacaksınız. Bunlar Roma'nın bana hissettirdikleri elbette çok farklı düşünenler olacaktır kabulümdür.

Kanadı Kırık KuşlarAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20167bin okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merdümgiriz