Gönderi

J. Bree - The Bonds That Tie #1 - Kopuk Bağlar
288 syf.
8/10 puan verdi
Anita Blake dışında ilk defa böyle aralarında mistik bağların olduğu fantastik öğelerle süslenmiş bir reverse harem kitabı okudum. Bir serinin ilk kitabına göre ne çok iyi diyebilirim ne de kötü diyebilirim. Yazar; farklı bir dünya tasarlamış, ama bu tasarladığı dünyayı okuyucuya düzgün bir şekilde aktaramamış. Bir türlü kafanızda oturmuyor ve canlanmıyor okuduğunuz bazı şeyler. Bu bağ nasıl anlaşılıyor, nasıl ortaya çıkıyor? Bu erkekler daha önce Oli’yi görmemişken ona bağlandıklarını nasıl biliyorlar? Tamam önemli bir nedenden ötürü Oli, bu 5 erkek bağından kaçıyor. Sonra kızı bulup getirdiklerinde bi boynuna tasma takıp gezdirmedikleri kalıyor. Yahu kızı çipliyorlar kaçmasın diye! Çünkü bağlanmayı tamamlayıp, özel yeteneklerini daha da güçlendirme derdindeler. Bir de bağı tarafından reddedilen bağlar olmak o toplumda çok zor. Bunu da bize Oli’nin arkadaşı Sage üzerinden vermeye çalışmış yazar; ama yok ben pek ikna olamadım. Bu kadar kin ve düşmanlık nedir?! Belki biraz 5 erkeğin reddedilmeleri üzerine yaşadıkları zorlukları okusaydım ikna olabilirdim. Bazı şeyler sadece yazılmış olmak için yazılmış, bölümler çoğalsın da roman boyutuna gelsin diye mi uğraşılmış anlamadım. 2-3 kere partiye falan gidiliyor, ne gördük ne öğrendik o paritlerden, pek mana veremedim. Hele bi keresinde North zorla Oli’yi iş yemeğine götürüyor, sonra da kızı çöp gibi yurduna bırakıyor. Direniş isminde bir oluşum var ve bunlar sürekli Oli gibi bağları yakalayıp yok ediyorlar. Nedenini bana sormayın çünkü anlatılmıyor. Oli daha önce de bunların eline düşmüş ama kurtulmuş. Örgüt’ün peşinde olduğunu söylüyor. Bu örgüt sürekli üniversiteden insan kaçırıyor; ama daha önce kaçırıp ellerinden kaçan Oli’yi tanımıyorlar ve sözde peşindeler?? Bu kıza bağlanan erkekler toplumlarında çok güçlü ve popüler erkekler ama örgüt Oli’yi tanımıyor bir türlü. Bak sen şu Allahın işine! Genel olarak kitabın en güzel yönü ne olacağını merak ettirecek kadar akıcı olması. Aslında bir yönden de sıkıcı; çünkü North, Nox ve ucundan Gabe’in de birer pislik olmaları ve Oli’nin kendini bu zehirli durumda kurtarmak için hiçbir şey yapamaması dışında pek bir şey olmuyor. Üniversite ortamı da ayrı bir fecaat! Herkes ne kadar kötü! Ne yaptınız hepiniz çiğ süt mü emdiniz?! Oli (Oleander): Aşağıda anlatacağım 5 erkeğin iplerini elinde tutan bu kızcağız sadece 19 yaşında ve bu erkeklere 14 yaşındayken bağlandığını öğreniyor. Bağlanmayı tamamlamanın tek yolu elbette cinsel ilişkiye girmek. Yani bu kız 14 yaşındayken onlarla cinsel ilişkiye girmeyecekti herhalde?! Onlarla tanışmaya giderken kendisinin ve ailesinin başına bir olay geliyor ve ailesini kaybediyor. O zamandan başlayarak 5 yıl boyunca Oli kızımız 5 bağından kaçarak saklanarak yaşıyor. Aptal değil, tatlı değil, oldukça normal birisi. Mesela içki içtiği zaman içinden bir sürtük çıkıyor. Çok fazla yük altında ve yalnız kalmak zorunda kalmış. Üzülüyorum durumuna bir yandan, o yüzden pek kötü bir his besleyemedim. Zaten bağları ondan yeterince nefret ediyor :D Sürekli olarak içimde tutamazsam herkesi öldürürüm imalarında bulunduğu Oli’nin meşhur yeteceğini de kitabın sonunda gördük. Anladığım kadarıyla Harry Potter’daki ruh emicilerin ve affedilmez lanetlerden biri olan işkence lanetinin aynı anda içinize girdiğini düşünün. Oli kızımız yeteneğini üzerimizde kullansa böyle hissederiz yani. North Draven: Meclis üyesi baş pislik. Oli’yi çipleten buydu. Kendisi politikacılara özgü bir soğukluğa sahip. Aşırı zengin olduğunu ve diğer bağlardan Nox’un abisi olduğunu söylememe gerek yok. Yaşını bilemiyorum ama içlerinde en yaşlısı bu. Ağır bir daddy enerjisi var, belki ilerde kendisini sevebilirim. Herkesin çekindiği bir gücü olduğu imasında bulunuluyor; ama bu kitapta gücünün ne olduğunu öğrenemedik. Nox Draven: Seni sabaha kadar kötüleyebilirim! İğrenç bir adamsın seni asla sevmeyeceğim. Ağzında kuş tutsan bile bana yaranamazsın. Oli’ye yapmadığını bırakmıyor. Sürekli sürtük kızlarla takılıyor, bu da yetmezmiş gibi bu kızları Oli’nin üzerine salıyor. Hayasızca Sage ile yatma imasında bile bulunuyor. Zaten hayasız bir adam, üniversitede öğretmen olduğu halde sürekli öğrencileriyle yatıyor. Oli’nin de üniversitede dersine giriyor ve kızcağıza mahsustan düşük not veriyor. Böyle kinci, ahlaksız, hayasız, dibin dibi bir adam. Aaa en önemlisini unuttum! Asla affetmeyeceğim bir şey yaparak Oli’ye isteği dışında dokunuyor. Biraz hafifleterek söyledim ama dokunmaktan çok öteye gidiyor. Çok irrite oldum ve bu karakterin üzerini tükenmez kalemle anında çizdim. Umarım s*kin çürür ve acı çekerek ölürsün. Kitabın sonunda nasıl bir güce sahip olduğu ortaya çıkıyor; ama yazar bunu öyle aktaramamış ki ben anlamadım. Kafamda sadece karanlık bir şeyler fırlatıyor olarak canlandı. Gabe Ardern: Bu yukarda bahsettiğim ahlaksız iki Draven kardeşin getir götürünü yapan Oliciğin bir diğer bağı. Kendisi fena biri değil; ama çevresi kötü (North ve Nox). Maaşını onlardan alıyor sanırım, o yüzden pek ses edemiyor. Özellikle North’dan çekiniyor. Oli ile birlikte üniversiteye gittiği için Draven kardeşlerin bekçi köpeği olarak sürekli kızın peşinde. İyi hoş biri ama aşırı tripli. Erkeğin bu kadar triplisi 8 tane baklavası olsa bile çekilmez Gabe bebeğim! Kendisinin yeteceği şekil değiştirme, kurt adam falan oluyor sanırım :S Atlas Bassinger: 5 erkek arasında çoğu okurun favori erkek karakteri. Bense pek sevmedim kendisini. O da Oli ve Gabe gibi üniversite öğrencisi; ama farklı bir şehirde yaşıyor. Kitabın yarısı Oli ile sadece telefonda konuşuyor, yanına bile gelmiyor. Kendisine hiç güvenmiyorum, North ve Nox birer pislik oldukları konusunda açık birer kitap gibiler; ama sen? Bence iki yüzlüsün ve ikinci yüzünle henüz tanışmadık. Ne gibi bir yeteceğe sahip olduğu bile belli değil. Adam koca bir soru işareti. Gryphon Shore: İşte benim bu kitaptaki favori erkek karakterim! Oli döndüğünde kızgın ve kırgın olsa da Draven kardeşler ve Gabe gibi üzerine kızgınlıkla çullanmıyor. Durup bekliyor ve kıza alan tanıyor. Yaşı Nox’un yaşına yakın olabilir çünkü öğrenci falan değil. Asker/polis gibi bir şey, bir timde çalışıyor. Kendisinden biseksüel enerjisi alıyorum, yardımcısıyla ilişkisi olabilir. Beklenmedik bir şekilde Oli’nin bir insan olduğunu hatırlayan (Atlas’ı saymıyorum, onun samimiyeti bana inandırıcı gelmiyor.) ilk bağı oluyor. Kız aşırı bir şekilde regl kanaması geçirince daha fazla vurmayalım öldü diyor herhalde :D Bu sayede Gryphon’un yeteneğinin şifa vermek olduğunu da öğreniyoruz. Oli ile aynı yatakta uyuyan ilk bağı oluyor. Ben senden razıyım Gryphon! Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsın. Serinin diğer kitaplarında yazarın kaleminin daha da kuvvetlenmiş olduğunu ümit ediyorum. Umarım aklımdaki soru işaretlerinin cevaplarını bana verir. Puan konusunda çok arada kaldım. 8 puan biraz fazla geliyor. Ben en iyisi 7.5 puan verip geçeyim.
Kopuk Bağlar
Kopuk BağlarJ. Bree · Olimpos Yayınları · 2024511 okunma
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.