Mehmet Eroğlu’nun kaleminden çıkan “Kıyıdan Uzakta” adlı “Uzun Mektup” türündeki bu eser, Mehmet Eroğlu’nun kalemiyle ilk tanışmamdır. Bu kitaptan önce çıkan kitaplarını okumadım hiç. Diğer kitapları hakkında yaptığım incelemeler ve bu kitabın arka kapak yazısından da anlaşılacağı üzere tarzından oldukça farklı bir eser olduğu. Zühal(mektubu yazan anlatıcı karakter)’in eşi Selim’in birinci evliliğinden olan Melek adlı ergen yaşlardaki kız çocuğu ile yaşadığı aşk ve ilişkilerine dair sonradan öğreneceği: Melek’in Petra adındaki sevgilisinin Melek’i aldatması ve bir nevi intikam ilişkisine dönen bu ilişki de Zühal’in kullanılan bir nesne haline dönüşmesi sonucu; hissedilen pişmanlıklar, itiraflar ve serzenişlerin yer aldığı bir novella. Şu iki noktayı önemle vurgulamak gerekir: Birincisi, toplumsal normlardan oldukça uzak bir konu üzerinde inşa edilen novella, aşkın ulvi hissiyatları içesine serpiştirilmiş bir durum haline gelmiş. İkincisi; ergen yaştaki bir kız çocuğunun üvey annesi ile yaşadığı ve daha da evvelinde öğretmeni ile yaşadığı aşk ve cinsel münasebetler, lezbiyen bir ilişkinin örneği olup, şu soruları sormadan edemiyor insan: Ergen yaştaki bir kız çocuğu kendi cinsine karşı bir eğiliminin olduğunu nasıl sezinledi? Sevişmeyi nasıl ve kimden öğrendi? Neden bir kız çocuğu lezbiyen bir ilişki örneği olarak karakter seçildi? Taciz ve tecavüz gibi olayların sıklıkla çoğaldığı günümüzde neden böyle bir konu üzerine kurulu bir eser yazıldı? Bu konunun önemini ve tehlikelerini -en azından çocuk için- yansıtmaktan ziyade sanki olabilirliğini yansıtan, evet, bu da var ve yaşanıyor anlamına gelen bir eser meydana gelmiş. Subliminal içerikli mesajlar içerdiği kanısındayım. Çok sert ya da haksız eleştirilerde mi bulundum bilmiyorum; ama benim düşüncelerim bunlar...

Kıyıdan UzaktaMehmet Eroğlu · İletişim Yayıncılık · 2018196 okunma

·

54 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Çağrı Önal