Gönderi

160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Demek ki bazı acıları ölüm bile unutturamıyor, bazı davranışlar ölümden sonra bile bağışlanmıyor." diyor, Livaneli. Bu sözü okuduktan sonra kitabın kapağını kapatıp yaklaşık bi beş dakika düşündüm. Çünkü benim çokca fazla vardır "bunu ölsem unutmam" dediklerim. Peki ölseler unutur muyum? diye düşündüm. Bazı yaraların üstünü ölüm toprağı bile kapatamaz, değil mi? Hayran bir Livaneli okuru olmadığımdan abartılı bir yorum yapamayacağım. Seveni de çok olmuş, sevmeyeni de. Ama Livaneli'yle bu kitabıyla tanışmadığım için çok şanslı buluyorum kendimi. Çünkü yazar, bu kitabında diğer kitaplarına oranla daha basit bir dil, daha basit bir kurgu ve zayıf bir anlatım kullanmış. Kitap yer yer beni, bazı kesimi olduğu gibi, bazı düşünceler ve aktarımları yüzünden rahatsız etti. Din konusunda yeterli bilgi birikimine sahip olmayanları olumsuz etkileyebilecek tarzda bir anlatımı vardı. Ve müslümanlığa bakış açısı biraz beni rahatsız etti. Ama açıkcası, nefret edilecek türden bir anlatımının da olduğunu düşünmüyorum. Beni en çok yaralayan, Hüseyin ya da Melek Naz olmadı. En çok yaralayan, düşündüren, gözlerimi dolduran Zilan'ın hikayesi oldu. Yaralı kadınların hikayeleri beni hep en derinden etkilemiştir, sanırım kitaba olumsuz yönden bakamamamın sebebi de bu oldu. Yazarla tanışmamış olanlar varsa ilk olarak Kardeşimin Hikayesi ya da Serenad'ı okumalarını öneririm.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,2bin okunma
·
4 görüntüleme
Ece Z.