Evet, nadiren yaptığım incelemelerden biriyle daha sizlerle karşı karşıyayım.
Jane Eyre aslında World Romance Classıcs (Dünya Romantizm Klasikleri) kapsamında bir eser ama kitap yalnızca romantizm içeriğine sahip bir kitap değil.Pek çok klasik gibi anlatmak istediği hadiseler ve vermek isteği mesajlar var.Kitapta bir kadının çocuk yaştan itibaren türlü zorluklardan geçerek,tek başına verdiği yaşam mücadelesi anlatılıyor.
Daha bebekken anne ve babasını kaybeden Jane,verildiği akrabasının yanında da kısa zaman içinde kaybettiği dayısıyla bir kez daha ölümle karşılaşır.Hayata hep kayıplarla başlayan Jane çocuk yaşta sevgisiz büyümenin de ne demek olduğunu yengesi ve bencil kuzenleri sayesinde öğrenir.
Bu kötü şartlar altında hayata tutunmayı bir şekilde başarır ve kendisini o dönemdeki pek çok kadından daha iyi yetiştirir.Zamanla hayat ona,ele avuca sığmaz karakterinin de katkısıyla bambaşka pencereler açar ve farklı insanlarla tanışır. Hayatında iyi bir mürebbiye,çevresi tarafından sevilen, sayılan bir insan ,sevgi dolu anlayışlı eş rollerini üstlenir.Yaşadığı ağır şartlar onu acımasız bir insana değil de tam tersine daha anlayışlı ve olgun bir şahsiyete çevirir.
Roman 1.tekil şahıs ağzından yazıldığı için,benim gibi Mr.Rochester'ın ya da diger karakterlerin duygu ve düşüncelerini öğrenmek isteyebilirsiniz.Ama bu anlatım tarzının faydaları da olmadı diyemem.
Karakteri daha kolay anlamamı sağladı ve onunla empati kurabilmemi kolaylaştırdı.
Victoria döneminin İngilteresi'nin anlatıldığı bu kitapta sınıf farklılıklarıda göze batıyor.Jane Eyre'nin,yazarın kendi hayatından esinlenerek kaleme alınmış bir eser olduğu söyleniyor.Hatta Jane'in okuduğu okulun,yazarın ablalarıyla birlikte öğrenim gördüğü Cowan Bridge'deki gittikleri şartları pekte iyi olmayan okul olabileceği,romandaki ölüm sahnesinin ablasının ölümüyle bire bir olduğuda da söylentiler dahilindedir. (Bronte kız kardeşlerin hayatını anlatan kitapta/The Bronte Sisters) Kadın yazarlar Viktorya döneminde ciddiye alınmadığı için yazar, eseri bir erkek ismi olan "Currer Bell" adıyla yazmış,takma isimle başarı yakalayamayınca kendi ismiyle eseri tekrar basmış ve başarıyı yakalamıştır.Tabi bu başarı diğer Bronte kardeşlere de yaramıştır.
Ayrıca kitabın en hoşuma giden kısımlarından biride yazarın ara ara "Sevgili Okuyucum" diye okura hitap etmesi oldu.Yazar bu şekilde bir deneme havasında okuyucuyla sık sık iletişime geçiyor ve dikkati sürekli kitaba topluyor.
Jane Eyre'yi okumanızı naçizane tavsiye edebileceğim bir eser olarak görüyor ve kendisinden ders alınılabilecek sağlam bir karakter olduğunu düşünüyorum.
Okumak isteyenlere şimdiden,İYİ OKUMALAR DİLERİM...