Gönderi

476 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 21 days
Kitabın yeni basımları da var, benim okuduğum 1970 Cem Yayınevi basımıydı. Sarımsı sayfalardan gelen kitap kokusu harikaydı. Kitapla ilk karşılaştığımda yazar İsmail Cem'in rahmetli bakan İsmail Cem olamayacağını yayım yılından yola çıkarak var saydım ama mahcup oldum! 428 sayfalık kitabın tekrarlı anlatımlardan kaçınarak daha kısa olabileceğini belirterek kitapla alakalı yegane eleştirimi yaparak başlayayım. Gayet yalın bir dille her kesimden okurun anlayabileceği şekilde yazılmış, sıkmıyor, başlıklar arası geçişler yerinde. İlk bölümde ülkemiz özeline indirgemeden geri kalmışlığın neyi ifade ettiği anlatılmış. Burada günümüz gelişmiş dünyası ile 'eski düzen' arasındaki farklılık ortaya konulmuş. İlginç biçimde, sözü edilen ilkel eski düzenin sınırlı kaynaklara sahip doğanın dengesini sürdürebilir kılan tarafları çarpıcı örneklerle verilmiş. Çok daha ilginçleri bulunmakla birlikte bu örneklerden birisi şu: İlkel yöntemlerle tarım yapan aileler bir arada yaşamaktadır. Tarla alanı açmak için kesilen ağaçların kökleri yeniden sürgün vermekte ve yetişen ağaçlar geçimini ormandan sağlayan insanların hayatlarını aile bütünlüğü içinde sürdürmesini sağlamaktadır. Ancak sabanın icadıyla ağaçların kökleri daha derinden kesildiği için sürgün yapamayan ağaçlar bu insanları başka yerlerde çalışmaya mecbur bırakmıştır. Bu genel girişten sonra Osmanlının iyi işleyen sisteminin nasıl bozulduğu etraflıca anlatılıyor; denizcilikteki ilerleme, yeni dünyadan gelen madenlerin ekonomiye etkisi, ticaret yollarının değişmesi, maliyetsiz ve hatta getirili tımar sisteminin paralı orduya (d)evrilmesi, yeniçeri seçiminde ve işleyişindeki yozlaşma gibi birbirini tetikleyen gelişmeler zincirinden sonra cumhuriyet dönemine geçiliyor. Cumhuriyet döneminin iktisadi geri kalmışlığı ise yanlış iktisadi politikalara bağlanmakta. Politikaların yanlışlığının yanı sıra bilinçsiz halkın geri kalmışlığı fark edemediği, etse bile tepkisini yanlış mecralara yönelttiği savunuluyor. DP'nin güdümlü Amerikan yardımlarından medet umması da eleştirilen konulardan. Son olarak ise tarafı olduğumuz NATO'dan faydalanamadığımız gibi ona kaynak sağlamamızın yanlışlığı aktarılıyor. Kapanışta da ilginç bir öneriden(ithal ettiğimiz ekipmanları azaltarak çokça sahip olduğumuz iş gücüyle bunları ikame etmemizin mevcut ekonomik durumumuzu iyileştirmesi) sonra yazar, çizilen olumsuz tabloya rağmen yerinde politikalarla ve bunları uygulamaya ikna olmuş insanımızla iyi yerlere geleceğimize olan inancını belirtmektedir. Her kesimi ilgilendiren ve severek okunabilecek bir eser benim adıma.
Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi
Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihiİsmail Cem · İş Bankası Kültür Yayınları · 2008525 okunma
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.