"Rıhtımda bir yalının alt kat salonunda açık bir pencere Başkumandanı (Mustafa Kemal) yanlamadan görüyoruz. Tığ gibi bir asker, keskin bir burun, canlı ve yanık bir yüz! İstanbul'da bir sözleriyle küme küme insanlar hapse giren, Maltaya sürülen, evlerinden koğulan, kapı uşakları bile Osmanlı nazırlarından daha dik konuşan İngilizleri, Başkumandana put gibi selam durur görmek, içimizin bütün öfkelerini yıkadı, hıncımızı soğuttu."