Bu kitapta,hem postmodernizm ve hem de,Anthony Giddens'n aktörün bilgi ve becerisi üzerine yoğunlaşmış olan yapılaştırma (structuration) teorisi gibi modernist teorilere bir alternatif olarak yeni bir sosyolojik kavram öneriyorum: duyguötecilik. Sosyolojik teorileştirmelerin çoğundaki kayıp malzeme duyguların rolüdür. Bana göre, çağdaş Batı toplumları, sentetik sanki-duyguların,benlik,ötekiler ve bir bütün olarak kültür endüstrisi tarafından geniş çapta manipülasyonunun bir temeli haline geldiği yeni bir gelişme safhasına giriyor. Çağdaş bireyin,atalarımızın bildiğinden daha çok bildiği konusunda modernistlere katılıyorum,ama modernist teorisyenlere karşı eylemin ortaya çıkması için bilginin yeterli olmadığını savunuyorum. Eylem, duygular ve akıl arasında bir bağlantıyı varsayar,işte duyguötesi toplumlarda bu bağlantı kopmuştur.