Gönderi

110 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Kâmil Erdem’in 2022 Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen “Yok Yolcu” adlı öykü kitabı, Türk öykücülüğünde hem biçimsel bütünlüğü hem de tematik derinliğiyle öne çıkan çağdaş bir eser olarak dikkat çekiyor. Yazar bu kitabında, bireyin iç dünyası ile toplumsal gerçeklik arasındaki gerilimi, sade ama derinlikli bir anlatımla ortaya koyuyor. On öyküden oluşan kitap, kendi içinde güçlü bir kompozisyon sunuyor; öyküler bir araya geldiğinde yalnızca bir kitap değil, aynı zamanda bir çağın, bir kuşağın ruh halini de yansıtıyor. “Yok Yolcu”nun atmosferi sisli, uğultulu ve zaman zaman boğucu. Fakat bu sis, yalnızca mekânsal değil; aynı zamanda toplumsal ve bireysel bir karanlığın simgesi. Okur, bu sisin ardında, bastırılmış hatıralarla, kırık ilişkilerle, yarım kalmış cümlelerle ve geçmişin izlerini bugünde sürmeye çalışan karakterlerle karşılaşıyor. Öykülerdeki bu atmosfer, gerçeğin doğrudan değil, bir perde arkasından sezdirildiği bir anlatı dünyası kuruyor. Kitapta yer alan öykülerde politik duruş açıkça hissediliyor. Sol görüşten devrimcilik mirasına, Kürt meselesinden devlet şiddetine ve hapishane deneyimlerine kadar pek çok konu, didaktik olmayan ama son derece güçlü bir biçimde ele alınıyor. Yazar, politik söylemleri açıkça dillendirmektense, satır aralarına, karakterlerin iç seslerine ve anılarına yedirerek daha etkileyici bir biçimde sunuyor. Bu yönüyle öyküler, modern çağın “mesel”leri olarak da okunabilir; öğüt vermez, ama düşündürür; bağırmaz, ama sarsar. Öykülerde zaman, doğrusal bir biçimde akmaz. Kâmil Erdem’in karakterleri “şimdi” ile “geçmiş” arasında gidip gelir; bir anının çağrıştırdığı sahneyle geçmişe savrulur, ardından bugüne geri döner. Bu geçişlerde kullanılan bilinç akışı tekniği, hem karakterlerin zihinsel derinliğini artırır hem de okura belleğin işleyişine dair çarpıcı bir bakış sunar. Kahramanların geçmişteki anılarını yoklayarak bugüne dair ipuçları sunması, öykülere hem duygusal hem düşünsel bir yoğunluk kazandırır. Kâmil Erdem’in dili, ustalıklı bir sadelikle yoğrulmuş. Unutulmaya yüz tutmuş sözcükleri özenle seçip metne yerleştirmesi, dili yalnızca bir anlatım aracı değil, aynı zamanda kültürel bir hafıza mekânı haline getiriyor. Yazar, kimi zaman doğayla; bir söğütle, bir tavanla, bir böcekle karakterlerini konuşturuyor. Kişileştirme gibi söz sanatlarından ustalıkla yararlanarak, öyküleri hem şiirsel hem de düşünsel bir düzleme taşıyor. Kurguya göre dili eğip bükmesi, anlatının doğal akışını hiç bozmadan okuru derin bir edebi deneyime sürüklüyor. “Yok Yolcu”, bireysel hikâyelerin ardında toplumsal bir belleğin izini sürüyor. Yazarın sosyalist kimliği, öykülerin arka planında güçlü biçimde hissedilirken, bu duruş asla sloganvari bir biçim almaz. Aksine, geçmişte kalan ama hâlâ kanayan anılarla bugünün sessiz çığlıkları arasında köprü kurar. Yazarın, bireyin hafızasında yer etmiş anlara dair yaptığı göndermeler, geçmişin unutulmadığını, hâlâ bugünü şekillendirmekte olduğunu gösteriyor. Kâmil Erdem’in “Yok Yolcu”su, edebi değeri yüksek, politik bilinci diri ve insani duyarlılığı güçlü bir kitap. Eser, sıradan gibi görünen karakterlerin zihinsel yolculukları üzerinden okura hem kendini hem de yaşadığı toplumu yeniden düşünme fırsatı sunuyor. Anlatımındaki ustalık, dilindeki incelik ve zamanla kurduğu yaratıcı ilişki, “Yok Yolcu”yu çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yere taşıyor. Bu kitap, yalnızca bir edebi eser değil, aynı zamanda bir bellek, direniş ve arayış metnidir.
Yok Yolcu
Yok YolcuKâmil Erdem · Sel Yayıncılık · 2021164 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.