Gönderi

Ah Hû
Aşk, başına daima bir âh getirilerek hecelenir. Âh mine'l-aşk ve hâlâtihî, der Şeyh Galib. Aşktan ve onun hâllerinden âh eder. Çünkü sıcaklık kalbini yakmıştır. Necati, âh'ının kıvılcımlarının döne döne yükselip güneşi tutuşturduğunu iddia eder. Fuzuli'ye göre sema, âşıkların ciğerinden kopan nefeslerin hararetiyle dönmeye başlamıştır. Öyleyse dönen göklerin sırrı âşıkların âh'ındadır, bir bakıma evren âşıkların yüzü suyu hürmetine vardır. Necip Fazıl da her şeyin âh ve dua üzerinde döndüğünü işaret eder. Dua da âh'tan başka bir şey değildir zaten. Nihayetinde Kerem'i yakıp kül eden de, keşiş kızı Aslı'ya en yakın olduğu anda dahi ona bir türlü kavuşamamaktan doğan âh'ının ateşidir.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.