··
615 görüntüleme
Bu tarz farkındalık yaratan ve bizi tam beynimizden vuran incelemeleri çok seviyorum. Hele kadın okurlarımızın bu tarz konularda derinlemesine konuşmasını, eleştirmesini veya desteklemesini özellikle seviyorum... Yazarın adını ilk defa gördüm. Site içerisinde yer alan bilgi kısmında "Saddavi tüm dünyada feminist ve aktivist kişiliği ile tanınmaktadır. İslamiyette kadın başlığı altında birçok kitap yazan yazar ülkesinde kadın sünnetini engellemek amacıyla eylemlerde bulunmuş, bu eylemlerden ötürü hapse girmiştir." bilgisinin yer aldığını gördüm. Benim dahi ilgimi çekti. Bu güzel inceleme için teşekkür ederim.
Rica ederim, daha çok okumamız daha çok bilinçlenmemiz lazım... Bu tarz kitapları okumaya teşvik etmek için uğraşacağım ben de.. =)
Çok etkileyici bir inceleme olmuş.Gerçekten de okurken içim sızladı.Ben okurken bu hale geldiysem Fırdevs'i düşünemiyorum bile.
Kadın olmak sanki bir suçmuş gibi davranılıyor.Kadın istismarı eskiden gizliyken şimdilerde alenen yapılıyor.Geçen gün internette kadın,şiddet,taciz,istismar kelimelerini kullanarak arama yaptım.Karşıma çıkan sonuçlar tüylerimi diken diken etti.Bir ay içerisinde 10 dan fazla haber vardı ve küçük boyutlarda da değil.Kadın cinsel bir kimlik olarak değil de bir birey olarak algılansa belki de böyle şeyler olmayacak.İlk önce eğitim ve iyi örnek olabilecek insanlar gerekli.Ne yazık ki ülkemizde kötü örnekler var.
Maalesef bütün dünyada.. Değiştirmek için bu rezaleti, elimizden geleni yapmalıyız. Bu eğer bir kitap bile olsa, bir cümle bile olsa, elimizden geleni yapmalıyız.
Bu kitabı yakın bir zamanda fuarda elime alıp bırakmıştım, kitabın kapağı çok itici gelmişti doğrusu. Sonra stanttaki kadın yanıma gelip, "Biraz önce eline aldığın kitabı oku. Şimdi buradan alman için söylemiyorum, başka bir zaman başka bir yerden alıp oku. Okut." dedi. Tabii bu sözün üzerine ileriyi beklemeyip orada aldım. Okuyamadım daha gerçi ve yakın zamanda okuyacağım da diyemiyorum, her kitaba dediğim için ama ileride almış olacakmıșım gibi, daha ileride de okuyacağım. Sonra da umuyorum ki okutacağım. Bunda etkili olanlardan biri stanttaki kadınsa diğeri de sizsiniz. Teşekkür ederim, inceleme için de elinize sağlık. :)
2 önceki yanıtı göster
Benim çok dikkatimi çekmemişti ama şimdi siz diyince ufacık bir araştırdım, kapaktaki Andre Kertesz'in "Distorted Portrait" adlı sanat eserlerinden biri olarak geçiyor sanırım Türkçe anlamı da tam olarak ecis bücüş, biçimsiz... Bana kitaptaki betimlemelerden biraz baş kahramanı anımsattı ama bilemedim yine de.
Okumanızı cok isterim, herkesin okumasını gönülden isterim. =)
3 sonraki yanıtı göster
Ah ne güzel anlatmışsınız keşke daha çok anlatsanız. Keşke herkes daha çok konuşsa bu konularda. Kafa sallayıp "öyle şey mi olur, ne kadar kötü" demek bir yana hayatımızda uygulamaya geçirsek bazı şeyleri. Kendimizden başlatsak değişimi. Daha çok bilinçlensek daha çok bilinçlendirsek daha çok kişiyi. Herkes taciz görüyor diyip çekilmektense tacizi önlemek için neler yapabiliriz onu tartışsak mesela, önleyemediklerimiz için de tacize uğrayanlara neler yapabiliriz nasıl destek olabiliriz onu konuşsak. Bu çözüm de asmakla kesmekle değil tabii, şiddet şiddeti doğurur başka da faydası olmaz.
O kadar haklısınız ki.. Şiddete şiddetle son vermeye çalışmak boşuna efor sarfetmekten baska bir şey değildir. Hiçbir kötünün ölümü çözüm değil, kötülüğün ve şiddetin ana element olarak yerleşmiş bu dünyada. Dediginiz gibi daha çok konuşmak daha çok öğrenmek, öğretmek ve eğitmek gerekiyor.
Bir kadının her şey olabileceği hatta tırnak içinde dahi yazmak istemeyeceğım şeyler de dahil olabildiği bir toplumda kendi seçimleriyle,aşkıyla,tutkusuyla, kısaca kendi olamayacağı,kadın olamayacağını anlatan güzel bir biyografi aslında.Firsevs'in kendi lisanında kadın olmayışının hep ikinci şahısların gözüyle yaşayışının belki de yaşayamayışının isyan ruhuyla anlatılışı.Firdevs dokunduğu her kadını kendinden bir ruhla sarıp sarmalıyor sanırım.Nitekim Saddavi yazarken,siz incelerken,ben de okurken aynı çığlığın notası oluyoruz.Güzel bir inceleme olmuş.
Tesekkur ederim. Bir kadın istediği her şeye buyuk bir çaba göstererek sahip olabilip, istediği her şey olabilirken istemediği her şeye minik bir efor bile sarfetmeden maruz kalabilir, yaftalanabilir. Siz de ne güzel anlattınız...
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu kitabı bende okumak isterim. İncelemenizi okudum ve gerçekten size hak veriyorum. Aslında biz uyutuluyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği diye bir kavram yok ne yazık ki. Günümüzde kullanılan "kadın gibi ne kıvırtıyon" vs. bunun gibi daha ne kalıplaşmış sözler var. Maalesef bu gibi sözleri toplumumuzda kabul etmiş ve gülerek söylüyorlar. Buna göz yummamak lazım. Herkese toplumsal cinsiyet eşitliği verilmesi lazım. Sadece kadınlar değil tabi ki, mağdur olan erkekler de var. Lütfen bunun gibi kitaplar okuyalım. Bilgilenelim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.