Gönderi

Bahçıvan / Tagore
*** Gitmeli misin seyyah? Gece durgundur, karanlık da ormana çöküyor. Balkonumuzdaki lambalar parlak, çiçekler taptaze ve gençlik dolu gözler hâlâ uyanıktır. Ayrılma zamanın geldi mi? Gitmeli misin seyyah? Ayaklarını, yalvaran kollarımızla sarmadık, bağlamadık. Kapıların açıktır. Atın eyerlenmiş bekliyor. Yolunu kapamaya çalışmış olsak bile, bunu türkülerimizle yaptık. Seni büsbütün alıkoymak istediysek bile, bunu gözlerimizle yaptık. Seni alıkoymak elimizden gelmez seyyah. Bizim gözyaşlarımız var yalnız. Gözlerinde hangi sönmeyen ateş parlıyor? Kanında hangi huzursuz nöbet dolaşıyor? Karanlıkta hangi ses seni zorlayıp kışkırtıyor? Yıldızlardan hangi müthiş tılsımı okudun ki, gece, mühürlü ve gizli bir haberle garip ve sessizce kalbine girdi. Ey yorgun kalp, neşeli toplantıları istemez, huzur ararsan, lambalarımızı söndürecek, sazlarımızı susturacağız. Karanlıkta, yaprakların hışırdayışları arasında sessizce oturacağız, yorgun ay da soluk ışıklarını pencerene serpecek. Ey seyyah, hangi uykusuz hayal, gece yarısının kalbinden dokundu sana?
·
2 görüntüleme
Afyon