Adam Phillips, Kaçırdıklarımız… Kitabı elimize aldığımızda daha okumadan, düşünmeye başlıyoruz. Bu hayatta neleri kaçırdık? Neyi çok istedik de önümüzden geçip gitti. Hangi istediğimiz şeyi tam gerçekleştirdik derken aslında hiç olmadığını hissettik. İnsan olarak ne kadar karmaşığız. Bu karmaşıklık belki de yaşayabilmemizi sağlıyor. Sonunu hiç bir zaman bilemeyeceğimiz bir filme uyanmak gibi sanki yaşamak. Her sabah kalktığımızda bugün farklı olacak diyoruz. Bazen oluyor, bazen de olmuyor. Hayat işte diyoruz. Bazen hüsrana uğruyoruz, bazen bu yaşadıklarımızı kavrayamıyoruz. Bunca hüzün, bunca acı yanımıza kar mı kalacak diye endişeleniyoruz. Çıkıp gitmek istiyoruz. Yaşadıklarımız tatmin etmiyor. Bu sefer deliriyorum derken, bir bakıyoruz yine başa dönmüşüz. Nedir bu hüsrana uğramak? Cevaplarımızı kitapta buluyoruz. Hüsran, kandırılmış hissetmektir. Gerçeklik önemlidir çünkü bizi tatmin edebilecek tek şey odur. Hüsranımız için gerçeklerle çalışmak gerekir. Yemeğimizi sindirmeden önce hüsranımızı sindirmemiz gerekir. Bunun için önce hüsranlarımız üzerine düşünüp, onları bulmamız gerekir. Ne zaman bir trajediye dönüşür hayatımız? İstediklerimiz gerçekleşmeyince mi? Hayır, her istenilen elde edilmediğinde değil, arzular kişiliğe zarar vermeye başladığında, istenilen şey katlanılmaz kayıplara gebe olduğunda hayatımız bir trajediye dönüşür. Yazar, temel insani duygu ve tecrübelerden bazılarını mercek altına alıyor. Bunu yaparken de farklı örnekler üzerinden kavramları detaylandırarak somutlaştırma yolunu izliyor. Başta Shakespeare ve Freud olmak üzere edebiyatın ve psikanalizin önde gelen isimlerinden faydalanıyor ve ele aldığı eserlere taze bir soluk getiriyor. Mutlaka okuyun…

KaçırdıklarımızAdam Phillips · Metis Yayıncılık · 20181,799 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül İpek