Gönderi

İnanmak
İnanmak Değişime inanıyorum. İnsanların gelişerek, kalıp ve süzgeçlerini, gereksiz filtrelerini değiştirerek yenileneceklerinden ümitliyim. Bakış açısı ve konum değişikliğinin zaman aşımına uğramadan gerçekleşmesi şartıyla tabi. Bilinç ve bilinçaltımızda bilgi, gözlem, duyu ve duygularımızı şekillendiren süzgeç ve kalıpların olması normal bir durumdur. Anormal olan tasnif ve yargı aşamasındaki metodik yanlışlıklardır. Çayımızı süzdüğümüz süzgeçle haşlanmış makarnamızı süzüyor muyuz? Yakıtımızı süzdüğümüz süzgeçle, yeni sağdığımız sütü süzüyor muyuz? Suyumuzu arıttığımız cihazla başka sıvılar arıtıyor muyuz? soruları çoğaltabiliriz fakat hepsinin cevabı "hayır" değil mi? Peki neden çoğunlukla insanlar sonradan edindikleri politik kimlik ve/veya dini inanç kalıplarını, takıntı ve algılarını tüm insani ilişkilerde süzgeç olarak kullanma ihtiyacı hissederler. Ve bu süzgeci bir kalibrasyon kriteri kabul edip, peşin ve kesin hükme varırlar? Farklılığı, çeşitliliği, beğeni ve tercihte özgürlüğü peşinen kabullenen bir insan, her olay, kavram, olgu ve sonuçta kendisi belirlediği ve alternatifsiz kabullendiği süzgeci kullanması, kabul edilebilir bir durum mudur? Hastalık derecesinde davranış bozukluğu olanların dışında, normal görüntü ve imaj verenlerde de bu tür olumsuzluklar gözlemlenebiliyor. Bilerek veya farkında olmadan, yaşam ve ilgi alanını daraltarak, şekilci yaklaşımlar sergileyenleri görebiliyoruz. Böylesi durumlar; kendine güvensizliğin, bilgi eksikliğinin, iç iletişim zayıflığının işaretidir. Yanlış zihinsel kurgu ve rol model seçiminin sonucudur. İnanırsak, doğru yöntem belirlersek, planlarsak, sabırla zamana yayarsak, uygularsak, denetlersek ve kendimize güvenirsek, ve hepsinden önemlisi ihtiyaç hissediyorsak; başarılmış olan her şeyin daha mükemmelini gerçekleştirebiliriz. İhtiyacımız olan pozitif enerji ve iletişim gücü içimizde var. 28.02.2018 Ali Rıza Malkoç #armozdeyis arm.web.tr
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.