Gönderi

480 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Üniversiteye ilk girdiğim seneydi. Öğrenciler arasında kulaktan kulağa bir fısıltı yayılıyordu. Derse İlber Ortaylı gelecek, derse İlber Ortaylı gelecek... İyi ama kimdi bu İlber Ortaylı? Bu yaşıma kadar ismini neden hiç duymamıştım. Utandım. Kimseye söyleyemedim; ama İlber Ortaylı'nın dersine girerken İlber Ortaylı'yı tanımıyordum. Ah şimdi olsa nasıl koşa koşa girerim dersine bir bilseniz... Neyse, İlber Hoca, senede bir kere üniversiteye ders vermeye gelip binlerce öğrenci karşısında konferans şeklinde ders anlatır. Dersimize ilk girdiği gün tam iki saat boyunca "mühendis" kelimesinin "engineer" kelimesinden çok daha kapsamlı ve kullanışlı olduğunu anlattı. Bambaşka bir tarzı var tabii. Sadece "mühendis" kelimesi üzerinden oldukça detaylı bir ders vermişti... İlber Hoca tarafından Mustafa Kemal Atatürk anlatımını okumak veya dinlemek, her ikisini de seven okurlar veya dinleyiciler için kuşkusuz bulunmaz bir nimet. Bu kitabı da elime aldığımda benzer hisler içerisine girdim ve her kelimesini dikkatle okudum. Uzun bir zaman diliminde sindire sindire okudum. Aslında tarihi hiç sevmem. Tarihin tarihte bırakılması gerektiğini düşünenlerdenim. Zira geçmişe takılı kalan hiçbir millet geleceğe umutla adım atamaz. Geçmişte kalan kişi Atatürk de olsa Fatih Sultan Mehmet de olsa artık onların ötesine geçip modern dünyaya ayak uydurmak gerekir diye düşünüyorum. Kitap birçok okurun beklentisini karşılamamış. Benim beklentimi karşıladı. Çünkü büyük bir beklenti içerisine girmeden okudum. Nasıl bir beklenti olabilir ki zaten? Atatürk'ü de tarihi de az çok hepimiz biliyoruz. İlber Ortaylı'nın vereceği bilgilerle bizi şaşırtmasını beklemek yazara haksızlık olur. Her şeyden önce günümüz şartlarında böyle bir kitaba ihtiyaç var mıydı? Vardı. Siyasi propagandalar sonucu itibarsızlaştırılmaya çalışılan Atatürk ile ilgili böyle bir kitabın böyle bir dönemde basılması takdire şayandır, kabul edelim. İlber Hoca da görsel veya yazılı basın organlarında çıkan türlü iddialar ve ithamlara tek tek cevap vermeye çalışmış kitabın içerisinde. Bana sorarsanız bu şekilde cevap verme gayretine girişmesine hiç gerek yoktu hocanın. Zira günlük iddialara cevap verilerek kitabın içerisinde yer alan konuların evrensellik arz etmesi engellenmiş. Mesela bu kitabı 10 sene sonra okuyacak olan okurlar, neden İlber Ortaylı şimdi bu konudan bahsetti ki diye kendilerine soracaklardır. Bunlara gerek yoktu; fakat dediğim gibi türlü iddialara ve ağır ithamlara böylesine nitelikli bir dille cevap vermek de karşı çıkamayacağım bir durum. Atatürk ve din konusu ülkemizde sürekli tartışma konusu yapılan bir konu. Hiçbir zaman da bitecek gibi durmuyor. İlber Ortaylı'nın bu konuda: "Bireyin dindarlık derecesi tespit edilemez. Yalnız şurası açıktır ki Atatürk dine karşı olacak, pozitivizm uygulayacak diye beklemek gülünç olurdu. Tutun ki daha muhafazakar biri olsaydı; zannediyor muyuz ki her yerde tekkeler besleyecek, her gün bir yerde cami yaptıracaktı? Bu her iki halde söz konusu değildi." diyerek bana göre kapıyı kapatmıştır. Kitapta hoşuma giden bir başka durum ise, İlber Ortaylı'nın sırf Atatürk'ü övmek için Osmanlı'yı ve Osmanlı padişahlarını yerme gafletine düşmemiş olmasıydı. İncelememi İlber Ortaylı'nın bu konudaki en beğendiğim paragrafı ile sonlandırıyorum. Gerçekten bu paragrafı anlarsak ve geçmişimizle hesaplaşma derdine düşmezsek aydınlık bir geleceğe adım atabililriz: "Osmanlı İmparatorluğu da Türklerin imparatorluğudur, bu cumhuriyet de Türklerin cumhuriyetidir. Onu kuran monarkları, başbuğları, mareşalleri unutmayız, biz unutsak bile zaten başkaları menfi veya müspet olarak bu tarihî şahsiyetleri kurcalar. Bu cumhuriyeti kuran kumandanları da unutamayız.Bu vakayı kabul etmek insanın hem tarih yorumunu rahatlatır hem de politikasının ne olacağını daha iyi gösterir."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811.4k okunma
··
591 views
fazi okurunun profil resmi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü okuyup, yorumlamasını beklediğim tüm arkadaşlarımın inceleme yazması kadar güzel bir şey yok :) Hep yaptığın gibi yine tarafsız ve bilgi verici bir inceleme yazmışsın Semih. Paylaştığın alıntı da kitapta altını çizdiğim cümlelerden biriydi. Tam beklediğim gibi olmuş, çok güzel olmuş kalemine sağlık :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sanırım o alıntı kitabın mantığını ve vermek istediği mesajı en iyi ileten alıntı. Ben de ilk Necip abinin alıntısıyla görmüştüm. Beğenmene çok sevindim Fazi. Teşekkür ederim :)
Oktay b okurunun profil resmi
Tarihi tarihte mi kalksın düşünceye sahip tek bir adem oğlu yoktur
13 öğeden 11 ile 13 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.