Gönderi

190 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 34 hours
.... spoiler olabilir ama bence yok..... İvan Dragomilov:Filozof, iş adamı Burdwell (Slyvanius Thomsun) :Eski sosyoloji profesörü Haas:Yunanca ve İbranice profesörü.. Lucoville:Seçkin bir kolejde yöneticilik yapmış.. Starkington:Eski ünlü bir gazete müdürü.. Bostwick:Hayvanları Koruma Derneği üyesi. Hayvanların kobay olarak kullanılmasının, üzerinde cerrahi deneyler yapılmasının amansız düşmanı.. Breen :Bakteriyolog.. John Grey:Tiyatro konusunda devrimci görüşleri var... ......................... Tüm bu adamları ve diğerlerini bilimsel bir platformda bilimsel tartışmalar, felsefe tartışmaları yaparken bulmak beklendik bir tutum olurdu. Peki Dragomilov'un kuruculuğunu yaptığı bir cinayet şirketinin üyeleri olmaları ne kadar beklendik olurdu? Kitap çok okunmadığından sanırım başlamadan önce hakkında pek fazla yorumla karşılaşmadığım için beklentisiz olarak başladım okumaya. Daha kitabın ilk sayfalarından itibaren bu katil filozoflar kitabı benim için elimden bırakamaz hale getirmeyi başardı... kusura bakmayın, az önce kullandığım katil filozof ifadesi biraz yanlış oldu sanırım. Çünkü işin doğrusu örgüt üyeleri kendilerine katil denmesindense cellat demenin daha doğru olacağını düşünüyorlar. Nedenini ise örgüt üyelerinden Burdwell "Kaldı ki ben bir katil değil, verilecek bir yargıyı yerine getiren bir cellatım" cümlesiyle açıklamakta bizlere. Örgüt üyelerinin temel prensibi eylemlerinin ahlaksal bakımdan haklı olduğuna inanmak. Bu ilke doğrultusunda toplum için yararlı olduğuna inanmadıkları hiçbir cinayeti işlemiyorlar. Sebeplerin bir cinayeti ne kadar meşru kıldığıyla ilgili düşünceler elbetteki farklılaşıyordur ve bu doğrultuda kitabın karakterlerine ilişkin görüşler de farklılık gösterecektir. Düşünceler ne doğrultuda olursa olsun kitap ilerledikçe bu filozof delilere, bağnaz ahlakçılara, eyleme dönüşmeyen bir felsefe neye yarar düşüncesiyle büyük bir soğukkanlılık ve ilgisisizlikle insanın canını alan bu cellatlara sıcaklık duymadan edemiyorsunuz. Kitapdaki olay akışında önemli bir etkisi olan, bir diğer karakterimiz Winter Hall'ın "Hepsi iyi yürekli adamlar. Gerçi biraz özgün kimseler, ama dünyanın en sevimli çocukları. Onları tanıyıp da sevmemek elde değil." sözlerine hak verirken buluyorsunuz kendinizi. Kitap aslında cinayet şirketi ve buna bağlı olaylar üzerinden filozof cellatlarımızın düşüncelerine ve tartışmalarına yer veriyor. Bu kısımlarda kitaba her zaman hakim olamadım. Bazı kısımları anlamamak kitabı daha çok sevmemi sağladı galiba. Felsefeye ilgisi olan ve bu konuda bilgili birisinin gözünden bu kitabı çok merak ettim. Bu kısımlara rağmen her türden okur için oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitap.. Şimdiden meraklılarına iyi okumalar...
Cinayet Şirketi
Cinayet ŞirketiJack London · Oda Yayınları · 20081,738 okunma
·
45 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.