Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kral çıplak değilmiş! Yazıma bir itirafla başlamak istiyorum. Chuck Palahniuk'in popüler kültür tarafından şişirilmiş fenomen bir yazar olarak düşünüyordum.  Palahniuk okumayanı, sevmeyeni dövüyorlarmışçasına herkesin bu adamı çok beğenmesi, aslında kral çıplak ama kimse cesaret edip kralın çıplak olduğunu söyleyemiyor mu diye düşündürtmüştü bana. Ama itiraf etmeliyim ki kral çıplak değilmiş. Daha önce başka yazarlarda rastlamadığım kendine özel bir tarzı varzı. Müthiş bir hayal gücü olduğunu düşünmüyorum ama bütünü oluşturan parçaları gören, farkındalığı yüksek ve zeki bir yazar olduğu aşkikâr. Neyse kitabımıza dönelim. Hepimizin aşina olduğu, hayatımızın içinde olan gösteri dünyası, bizlerin görmüş geçirmiş oluduğu bütün ikiyüzlülüklere, riyakarlıklara, sahte gülüşlere, yalan dolana rahmet okutacak şekildeki melanetlere ev sahipliği yapan naylon bir gezegendir. Aslında çoğumuz da bunun bunun bilincindeyiz ama yine de kandırılmaya razı oluyoruz. "Gerçek olan, ölene dek yaşayacağındır. Asıl hakikat ise kimsenini gerçeği istimediğidir. " (syf. 136 ) Kitapta dikkatimi çeken  iki karakter vardı bunlardan biri  yan karakter olan menajer. Menajer  bana kapitalist sistemin güçlü sihalı olan halkla ilişkiler uzmanını temsil ediyormuş gibi bir his uyandırdı. Öyle ki, önce kitlenin nabzını ölçüyor neye ihtiyaçları var neye yok diye kestiriyor ve gerekirse aslında gerçek olmayan bir ihtiyaç yaratıp,güzel bir de PR çalışması yaparak uygun pazarı hazırlıyor. Sonrası  zaten çok kolay, insanların arzuladıkları şeyi tasarlayıp piyasaya sürmek. İnsanlar da bunu korkunç bir şekilde tüketiyorlar ve tüketilen şeyin laciverdini üreticiler yine üretiyor ve biz umarsızca yine tüketiyoruz. Uyanık menajerimiz tıpkı Gepetto usta gibi bir insan yaratıyor. Aralarında ki fark ise Gepetto usta odun kullanarak yapmıştı Pinokyo'yu menajerimiz ise steroid, diyet yiyecekler, spor aletleri, peruk ve kaplama dişlerle en az görüntüsü kadar sahte bir peygamber yapıyor. Pinokyo'nun burnu yalan söyleyince uzuyor ama sahte peygamber yalan söyledikçe müridleri çoğalıyor servetine servet katıyor. Palahniuk'in gösteri dünyasında ki tüm sahtekarlıklara itirazı varmış ki bu kitabı yazmış ve çağımıza uygun tamda insanların istediği gibi kaslı, bronz, fit, bakımlı bir modern peygamber üzerinden bize tüketimi, popülerliliği, pornografiyi ve algı yönetimini anlatıyor. Aynı zaman da uyanık bir menajer ile de bu işlerin nasıl yürütüldüğünü, piyasasının nasıl oluşturulduğunu da anlatmış bulunuyor. Menajerden sonra dikkati çeken diğer bir karakter Fertility Hollis karakteri... Gerçekçi bir kitapta psişik güçleri olan bir karakter tamda aradığım şeydi. 21. yy'a uygun ruhani bir lider varsa Nostradamus'un kadın versiyonunun olmasıda beni rahatsız etmedi ve kitabı sıkıcılıktan kurtarıp okurun nefes almasını sağladı. Ayrıca benim de rüyaralarım çıktığı için ayrı bir sempati duydum bu karaktere. Tamam belki bir Fertility Hollis değildik ama bizim de rüyalarımız çıkıyor. :) Kitapla alakalı bir detay daha vermeliyim. Sevgili Ruhani Lider medyanın ipliğini pazara çıkararak  iki yüzlülükleri, sahtekarlıkları ve insanların nasıl kandırıldığını anlatarak bizlere gerçeği göstermek istiyor ve bunun için de  gerçekten çok iyi bir yöntem seçiyor (sonu her ne kadar kendisi için iyi olmasada. ) İşte bu ipliği pazara çıkarma bana yıllar önce çekilmiş olan ve rahmetli Kemal Sunal'ın oynadığı Yüz Numaralı Adam filimini hatırlattı. Gösteri dünyasının yalancılığını anlatan o filmin  prensipte bu kitapla uyuştuğunu düşünüyorum.                                                             Neyse efendim kitabı okurken en çok yalnızlığı hissettim. İnsanların ne kadar yüzeyselleştiğini, mânânın tamamen kaybolduğu madde odaklı bir yaşam sürdüğümüzü görmek pek hoşuma gitmedi. Aslında bu kitabın sevmediğim yanlarından biriydi. İnsanlığa dair ümitlerimizin tükenmesi gerektiğini söylüyormuşcasına yazılan kitaplar ben de pek kabul görmüyor. Ama evde unutulan balığı almak için, havalanan uçağı geri çevirmeye çalışmasıyla gönlümü aldı yazarımız. Adamsın Chuck! :) Biraz ağzı burnu bir tarafa gitmiş,dağınık  bir inceleme oldu  farkındayım ama ilk okuduğum yeraltı edebiyatı türünde bir kitap olduğu için anlatılanlarını anlamama rağmen yazıya dökmekte çok zorlandım. Zaten kitapta bir çok şeye değinildiği için kolay kolay toparlanmıyor anlatılanlar. Bu kitaba daha güzel bir inceleme yazmak isterdim ama olmadı,Serseri Serbest Stil bir inceleme çıktı ortaya kusuruma bakmayın. :) Okumak isteyenlere keyifli okumalar...
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,7bin okunma
··
114 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, gayet güzel bir inceleme yazmışsınız zaten. "Serseri Serbest Stil" en güzeli Chuck Palahniuk için. Hayal gücü değil bunları yazdıran haklısınız. Ama zekası ve insanları bağlayabilme yeteneği , had safhada. Önyargınızı kırmanıza sevindim.
Rahime okurunun profil resmi
Biliyor musunuz Serseri Serbest Stil terimini Palahniuk için kullanacaktım ama bir türlü bağlayamadım sonra incelemeye baktım ve bu benim stilim deyip kendim için yazdım. :) Ön yargımı kırmama ön ayak olduğunuz için ben teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayşe* okurunun profil resmi
:) Palahniuk adına gerçekten başarılı bir inceleme olmuş, bence bu adam bi kez bünyeye girdimi devamı da geliyor geçte olsa mutlaka gelir. Ağzınıza sağlık :) okuyalım, okutalım 😬
Rahime okurunun profil resmi
Şu an için düşünmüyorum ama zamanı geldiğinde diğer kitaplarına da bakacağım. Teşekkür ederim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.