Gönderi

'Bu sulara biz ad verdik, bu dağlara, bu yerlere. Çukurovanın her taşı, toprağı, kayası bir yörük obasının adını taşır. Şu Çukurova bizim değil miydi? Nereden sahip oldular, ne için, nasıl sahip oldular kışlaklarımıza, ne zaman, nereden geldiler? Kimden istediler, kimden aldılar, ne kadar para döktüler, ne kadar koyun verdiler de sahip çıktılar kışlaklarımıza? Biz Çukurovada var iken bunlar nerdeydiler? Suleyman kahya güldü: Bizimleydiler. Oğlumuz, kızımız, elimiz obamızdı bunlar. Tükene tükene nereye gittik, ne olduk, dersin? Onlar biziz. Biz bize zulmediyoruz Çukurovada. kınını kesen kılıcın kendisidir. Kınını kesen, aramızdan tezikip gidenlerdir. Beş yıl sonra, beş yıla kalırsak, varırsak köyünün yakınına Sakarcalı Ali'nin, elinde sopası ilk kovalayan bizi o, olacak. Bize ilk vuran o, o olacak.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.