Gönderi

237 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Eseri Hannah Arendt'in 'Sivil İtaatsizlik ' kitabı diye okunacaklar listeme eklemiştim.Fakat eser sadece H.Arendt'in değil Hannah Arendt'le beraber belli ünvanlara sahip sekiz kişinin gerek deneyimleri gerek yaşadıkları dönemlerde rast geldikleri ,şahit oldukları ;tarihe damga vurmuş olaylardan yola çıkarak 'Sivil İtaatsizlik' kavramını kendi kişisel görüşleri neticesinde zaman zaman bilimsel verilerle de desteklenerek açıklamaya çalıştıkları güzel bir çalışma olmuş.Eseri okurken siyasi kitap katagorisi diye ayırmamakta yarar var ( En azından ön yargılı yaklaşanlar için söylüyorum) Eserde 'Sivil İtaatsizlik' kavramını açıklayan bu sekiz kişi kavramı sadece açıklamakla kalmıyor bazılarının bizzat yaşadıkları mahkemeler, tutuklamalar;cezaevleri gibi zorlu süreçlere karşılık sivil İtaatsizlik eylemleri ile yaşadıkları haksızlıkları kamuoyuna anlatmaya çalışmış.Eserin ismi de zaten 'Kamu Vicdanına Çağrı/Sivil İtaatsizlik' . Eseri okuyacaklar Hannah Arendt ve Martin Luther King bölümlerine kadar biraz sıkılabilir fakat bu iki yazarın olduğu bölüme gelince gözlerinizin pası silineceğine bahse girerim :) Martin Luther King'in ''Birmingham Cezaevi'nden Mektuplar'' bölümünün neredeyse tamamının altını çizeceksiniz.King, dönemindeki siyah insanlara yapılan her alandaki ayırmcılığa hitaben yazdığı mektup oldukça duygu yüklü.Martin Luther King demişken Bu bölüme gelince Otobüste bir beyaza yer vermediği için tutuklanan Rosa Park'ın hikayesine de farklı yerlerden bakıp M.L.King bölümünü okumak etkileyiciliği kat ve kat arttıracaktır.Hannah Arendt ve M.L.King'in yaşanan haksızlıklara,ayırmcılığa öncelikle ses çıkarması gerekip sessiz kalan kişilere göndermeleri de mevcut.Örneğin Martin Luther King'in yapacağı eylemlere acele etmemesi,biraz beklemesi gerektiğini söyeleyen dönemindeki 'Ilımlı Beyazlar'a hitaben söylediği ''İyi niyetli insanların sığ anlayışları kötü niyetli insanların mutlak yanlış anlayışlarından daha cesaret kırıcıdır.Gönülsüz bir kabul,mutlak bir retten daha yanıltıcıdır''(Syf:205) konuşması muhteşem.Aynı şekilde 'Nazi Almanya'sı döneminde çeşitli baskılara maruz kalıp ülkesini terketmek zorunda kalan Hannah Arendt Nazi dönemi sonrasında yargılanan bir çok askeri şahsiyetin yargılanmasını izlemiş kendince çok güzel çıkarımlar yapmış.'' Sonuç olarak işbirliği yapan emirlere uyanlara ,' neden itaat ettin? ' sorusunun ideal değil ,'neden destekledin ?' sorusunun sorulması gerekir.Bu kelime değişikliği ,kelimelerin ,asli özelliği konuşan bir varlık olan insanın düşünme süreci üzerindenki özel ve hakim etkisini bilenler açısından ,anlamsız,',sematik bir kelime oyunu değildir.Elbette kötücül 'itaat' sözcüğünü ahlaki ve politik düşünce sözlüğümüzden çıkarıp atmamız büyük bir kazanç olurdu.Bu sorular üzerine kafa yormak ise bize özgüvenimiz,hatta gururumuzu -eski zamanların ,belki insanlığın değil ama insanın şerefi veya onuru diye adlandırdıkları şeyi-bir ölçüde de olsa yeniden kazandırabilir.'' (Syf:194) Sivil İtaatsizlik ile başlayıp Martin Luther King Ve Hannah Arendt üzerinde fazlaca durduğumun farkındayım.Okumak isteyecekler açısından ''Sıkıcı mı ?'' korkusundan keyifli bir okuma zamanı yaşamaları adına yazma gereği duydum:) ~Keyifli okumalar~
Sivil İtaatsizlik
Sivil İtaatsizlikKolektif · Ayrıntı Yayınları · 1997136 okunma
·
111 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.