Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kapitalizmdeki gibi özel mülkiyetin bulunmadığı bu sistemde, koşullu ve hiyerarşik bir toprak mülkiyeti vardı. Ülkenin sahibi sayılan kral, belirli koşullar karşılığında (savaş zamanı kralın ordusuna kendi askerleriyle katılmak gibi) toprağın kullanım hakkını soylulara verir; onlar da benzer koşullarda daha alt soylulara verir ve nihayet üretici-serflere kadar bu zincir sürerdi. Krala ve bir üst soylu gruba karşı yükümlülükler yerine getirilmediği zaman topraklar geri alınabiliyordu. Feodal mülkiyet, karşılıklı hak ve görevlere dayanıyordu. Serflere, ailesini geçindirebilecek kadar toprağın kullanım hakkını veren soylunun beklediği görevler şöyleydi: Haftanın belirli günlerinden lordununun toprağında çalışması ve verilen diğer görevleri yapması, bütün özel aile işlerinde lordundan izin alması ve onun uygun gördüğü vergileri vermesi gerekiyordu. Lordun, serfi yargılama hakkı vardı. Köleden farkı, lordun serfi ailesinden ayırıp, satamaması ve serf görevlerini yaptığı sürece toprağından atamamasıydı. Serfin geçimlik toprağının kullanım hakkı çocuklarına geçerdi.
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.