Öncelikle nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bu kitabı bir takım sebeplerden dolayı yarım bırakmıştım , tekrar en baştan okudum yani 1.5 defa okumuş oldum. Yazıldığı tarihin çok ötesini görmüş bir kitap , George Orwell'a hayran olmamak elde değil. Distopya kitapları genelde beni rahatsız eder çünkü orada yaşadığımı düşünürken acayip oluyorum. Julia ve Winston ilişkisi kitaba ayrı bir boyut ve heyecan kattı. Winston'un gelecek tahminleri her zaman doğru çıktı , buna rağmen insan merak ediyor ve okumaya devam ediyor. Bilinç ve bilinçdışı kavramları üstü kapalı olarak Winston'un rüyalarında iyi bahsedilmişti. Yenisöylem ve eskisöylem mükemmel düşünülmüştü. Totaliter rejimi yumurta olarak düşünürsek; "çiftdüşün, buharlaşma, düşünce suçu , bakanlık isimleri" gibi kavramları ufak sucuklar olarak düşünebiliriz. Kitabı bitirdikten sonra lezzetli bir sucuklu yumurta yemiş gibi oluyorsunuz (: . Ben ayrıca çeviriyi yapan Celâl Üster'in notlarını çok beğendim , sanki kitabı okuyan bir arkadaşınızla kitabı konuşuyorsunuz gibi oluyor. Ben incelememi notlardan biriyle sonlandırmak istiyorum , "1984, kuşkusuz, insanlığı bekleyen bir "total totalitarizm" tehlikesine karşı edebiyat bağrından yükselen bir uyarı çığlığıdır."