İnceleme için saatlerdir ne yazsam diye düşünüyorum. Aslında taslak hazırladım ama her düzenlememde, olmaz ya belki incelememin canı yolculuğa çıkmak ister ve belki bir mahkeme salonunda da 'şöyle güzelce dinleneyim' derse diye yazmaktan vazgeçiyorum. Yapılan incelemelerde zaten söylenebilecek her şey dile getirilmiş olduğundan ve ben de tekrara düşeceğimden, inceleme yapmaktan vazgeçip bir anı anlatmaya karar verdim.
BİR KIŞ MEVSİMİ EĞER BİR ELEKTRİK FATURASI
Senee; geçen sene, bir fatura geldi eve. Annem bana 'niye böyle gelmiş bu fatura?' diye sordu. Ben de 'ne biliyim anne yaa!' diyerek faturayı babama havale ettim. Babam da 'ben bunu bir koşu elektrik idaresine soruyum hele' diyerek konuyu kısa kesti.
Elektrik faturası düşük gelmişti, evet hem de çok düşük. Kışın normalde yüz liranın altına düşmeyen fatura yirmi küsür lira bir şeydi. Babam dediği gibi gitti, sordu, geldi. 'Ya dayı buraya hep faturamız yüksek diyen gelir, senin gibisine de ilk defa rastlıyoruz' demiş, görevli arkadaşlar. 'Gibisine kısmı, içerisinde enayi sıfatını da içeriyor muydu baba?' diye soramadım. 'Yanlışlık olmuşsa önümüzdeki ay düzelir' diyerek babamı savmışlar. Apartmandaki komşularımıza 'sizde de sıkıntı var mı?' diye sorduğumuzda ise hepsi faturalarının 'gayet normal' olduğunu söyledi. Bir de kaçak elektrik kullananlara sinkaflı küfür savurdu birkaçı.
Bir sonraki ay gelen yeni fatura da aynı şekilde olunca ki yirmi liranın da altına düşmüştü bu sefer, hem de kombiye ek olarak elektrikli sobayı yakmamıza rağmen. Babam 'yok yav kesin bir şeyler var' deyip, yine gitti, sordu, geldi. Bu sefer 'tamam dayı bir ekip göndereceğiz' deyip, başlarından savmışlar babamı yine. Ben tabi acaba ne söylediler babamın arkasından diye düşüncelerdeyim yine. Bekle ki gelsin, kontrol etsinler! Elektrik ustası olan bir komşumuzu çağırdık birkaç sefer. Her seferinde de sıkıntı olmadığını söyledi. Sonuncusunda 'Ya ne gurdalıyonuz abi, alemin doğrucu davutu bi siz misiniz! diyerek ibretlik bir yorumla 'beni bir daha çağırmayın' der gibiydi.
Sıkıntılı olan bir üçüncü fatura daha gelince babama yine yol göründü. Bu sefer gitti, sizin yapacağınız işe ... şeklinde sordu, teknik ekiple beraber geldi.
On iki dairelik apartmanımızın yedi dairesinde sıkıntı tespit edildi. Yani bizim dışımızdaki altı dairenin daha elektrik faturası üç ay boyunca düşük gelmiş. Biz bu üç fatura döneminde de komşulara her seferinde sorduk 'sıkıntı var mı?' diye. Üçünde de 'gayet normal' cevabını aldık. Evet aslında onlar hep doğru söylemiş. Onlara göre bir sıkıntı yoktu ortada. Elektrikçi komşumuzu söylemeye gerek var mı?
Şimdi gelelim tespite: On iki dairenin altısı için bu durum gayet normaldi. Oranladığımızda ise yüzde elli çıkması kaderin bir cilvesi miydi? Yoksa kaderimizi kendimiz mi yaratıyorduk?
Bu anlattıklarım keşke uydurma olsaydı. Malesef bunlar gerçek olduğu için Hacı Ağa'lar hep var oldu hep biz küçük dolandırıcılar nedeniyle. Haa bir de benim anneme cevaben 'ne biliyim ben ya!' örneğinde olduğu gibi umursamaz insanların olması nedeniyle.
Günümüzde Hacı Ağa'lar; Jet Fadıl, Çiftlikbank dombilisi gibi farklı adlar altında varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar. Ama bu isimler küçük. Esas dolandırıcılar bir milleti dolandıranlardır!
Dipnot: Altı güzide dairemizden iki tanesi doğalgaz saatlerinin üzerine mıknatıs benzeri bir şey koyuyorlar. Acaba çocuklarına Fen Bilgisi dersini uygulamalı öğretiyor olabilirler mi? Bir de eğitimde geri kaldığımız söylenir...