Gönderi
Vaktinde Marslı'yı okuduğumda kitaba bayağı bir hayran kalmıştım. Yazarın bilimsel dili olsun, zekice yazılmış mizahi tarafı olsun, Mark Watney olsun kesinlikle çok sevmiştim. Artemis'in çıkacağını görünce de, yine efsane olacağını biliyordum.
Bu sefer hikayemiz Ay'da kurulmuş olan Artemis şehrinde, Jazz Bashara isimli Suudi bir kadın karakter ile geçiyor. Olayları Jazz'ın ağzından okuyoruz.
Öncelikle şunu söyleyeyim, Artemis'ten Marslı gibi bir hayatta kalma, uzayı karşısına alma mücadelesi falan beklemeyin. Artemis'te Ay bizi Mars gibi kıstırmıyor çünkü. Artemis'te yaşananlar ve karakterimizin istekleri bizim ana problemlerimiz olmuş durumda. Marslı'da olduğu gibi yine bol bol bilimsel bilgi içeriyor. Bazı yerlerde amacı, bazı yerlerde de sorunu anlamakta zorlandığım oldu. Çünkü yazarımız zeki ve bunu bilimsel yollarla vermeyi tercih ediyor. Kitabı anlamak ve olayları kaçırmamak için kendimi vererek okumaya özen gösterdim. Haliyle bu kitapta okuduğunuz 100 sayfa ile okuduğunuz başka basit bir kitabın 100 sayfası, kesinlikle bir değil.
Jazz Bashara'nın dilinden okuduğumuzu söyledim. Haliyle yaramaz karakterimizin düşüncelerini de bol bol okuyoruz. Benim bu kitabı beğenmemin nedeni, kesinlikle Jazz'in her durumda araya bir mizah katmasıydı. Ve bu öyle uyduruk bir mizah değil, gayet oturaklı, zekice bir mizah. Cidden güldüğüm yerler oldu, post-it yapıştırdığım sayfalar genellikle bayağı bir eğlendiren kısımlar beni. Ha şunu söyleyeyim, Jazz'in mizah anlayışı küfürlü. Eğer küfür sevmiyorsanız, pek memnun kalmazsınız.
Uzun lafın kısası, ben bu kitabı yine çok sevdim. Karakterimiz ve Andy Weir'ın yazım tarzı birbirine cuk olmuş, o yüzden beni kendine bayağı bağlayan bir kitap oldu. Eğer Marslı'yı okuyup sevdiyseniz, Artemis'i de seversiniz. Alıp okumanızı tavsiye ederim.
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.