Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
İlk Yorum (07.07.2017) Dostoyevski'nin edebiyat dünyasına katıldığı ilk eserdir, İnsancıklar. Birçok kez okuduğum ve tekrar tekrar farklı tatlar aldığım bu kitabı, öyle aman ilkmiş zaten, varsın olsun kusuru denecek bir eksisi yok benim gözümde. E tabi Tolstoy mu Dostoyevski mi tartışmasına Dostoyevski diyecek kadar da hayranıyım hani, yazdıklarının. Dostoyevski, İnsancıklar'ında Varvara ve Makar isimli karakterlerinin arasında geçen mektuplaşmaları okura sunuyor. Bu mektuplaşmalar içerisinde her iki karakterinde kişiliğine, hayatına ve eylemlerine dair izlenimlerde bulundum. Makar, öyle çok fedakar ve gönlü bol biri ki gurursuzluğu dahi göze alarak Varvara için her şeyi yapabilir. Varvara ise sanki bana biraz duygu sömürüsüyle işi ilerleten, biraz da samimi duygular besleyen biri; Makar'a karşı. E tabi aralarındaki yaş farkı ise kaçınılmaz bir durum. Eserin gayesi, bana göre gerek sosyalitede gerekse bürokratik mertebede insanın benliğinin kabulünü gözler önüne sermek. İnsanın yaşadıkları ne olursa olsun, kendini tanıyabilme ve anlamlandırma şerefine nail olmalı. Ki onun kendisini ben burdayım diyerek her durumu göğüs gererek kabullenmeli ve çözümler dahilinde kendini feraha erdirmeli. Böyle düşünüyorum. Çünkü Varvara ve Makar arasındaki ilişkinin bir başka boyutu beni oldukça sinir etti ve her ikisini de esefle yadırgadım. Her şeyiyle dört dörtlük bu eser, Dostoyevski eseri olmasının yanı sıra, dolu dolu bir eser olduğu için fazlasıyla değer hak ediyor. (Kaynak: instagram.com/p/BWLUt60Aoy2)
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,6bin okunma
··
15 görüntüleme
Esengül Ersoy okurunun profil resmi
Rene Girard'ın kitabında Dostoyevski'nin aslında indiği o yeraltıdan hiçbir zaman çıkmadığı yorumuna kapılmıştım. Kitaplarında her ne kadar farklı konuları öne sürse de hepsinin zemininde bir yeraltılık var. Galiba bu yönünden dolayı bir anda yere çarpıyor. :)
BLACK JACK okurunun profil resmi
Neye göre kime göre. Aslında hiçbiri birbirine üstün değil. Sadece soyut kavramlar üzerinden konuşmaya kalksak bile durum böyle. Ama hangisi daha çok seviyorsun dersen. Budala, Yeraltı İnsanı, Delikanlı Dostoyu daha çok seviyorum. Çünkü bu adamda bir sihir gibi birşey var. Bir anda yere çarpıyor insanı. Olay bu kısaca! Tolstoy daha farklı yavaş yavaş içine çekip oraya hapsediyor. Çıkmaya ne gücünüz ne aklınız yeter vesselam. :)
Esengül Ersoy okurunun profil resmi
Gözden kaçırdığım incelemeleri buraya da eklemeye koyulsam çok iyi olur. :)
Esengül Ersoy okurunun profil resmi
Kitap hakkında inceleme hazırlayamadığımdan şimdilik eskisiyle idare edeceğim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.