Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın başındaki cümle ile başlamak istiyorum. "Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir." "Büyük Biraderin Gözünü üzerimizde, Bütün hayvan eşittir fakat bazı hayvanlar diğer hayvanlardan daha eşittir." Alıntılarıyla hafızalara kazınan 20.yy'ın başarılı yazarı, ditopya denilince akla gelen ilk isimlerden Eric Arthur Blair takma adıyla George Orwell kimdir? 25 Haziran 1903'te İngilizlerin sömürgesi altında olan Doğu Hindistan'ın Motihari kentinde doğdu. İngiltere'de eğitim gördü. İngiliz kolonisi Buma'da ki Hindistan İmparatorluk Polislik yaptık daha sonra istifa etti ve yazar olmaya karar verdi. 1928 Paris'e taşındı. Güçlü bir kalemi olan Orwell, 1933 yılında ilk kitabı olacak olan "Paris ve Londra'da Beş Parasız" kitabını yazdı ve İngiltere'de en sevdiği yerlerden biri olan Suffolk'ta ki Orwell nehrinden esinlenerek takma adı olan George Orwell adını aldı. Kafası karışık diye tanıtabileceğimiz Orwell 1920'lerin sonuna kadar Anarşistti, 1930'larda kendini sosyalist olarak gördü. 1936'nın sonlarında Orwell, Cumhuriyetçiler’in saflarında Franco hükümetine karşı savaşmak için İspanya'ya gitti. Cephede boğazına yediği kurşunla yaralandı. Bu onun hayatını dönüm noktası oldu. 1929 yılında kaldığı hastanede gözlemledikleriyle ''Yoksullar Nasıl Ölür'' kitabını kaleme aldı. Orwell İnsanların hep görmekten çekindiklerini anlattı. ''Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir.'' Orwell, basit bir dille ve fabl tarzında, siyasi hiciv olarak elle almış olduğu Hayvan Çiftliğinde reel sosyalizmi eleştiriyor. (Kitabın konusuna daha iyi anlamak için 1905 Rus Devrimini ve 1917 Ekim Devrimini öte yandan Stalin ve Troçki arasındaki çekişmeyi göz atılabilir) Çünkü kitabın karakterlerinden Napoleon Bonapart (Ana Düşman) Stalin'i, Snowball ise Troçki'yi temsil etmektedir. Hayvan Çiftliğinde, İnsanların etinden sütünden faydalandığı hayvanlar bu durumdan yorulup nefret ettikleri insanlar karşı örgütlenip haklarına sahip çıkarak çiftlik sahibi Bay Jones'a baş kaldırmasıyla başlar. Özgürlükleri için isyan çıkaran çiftlik hayvanları, bu sefer kendi aralarında lider seçtikleri İki domuzcuğun rekabetini ve özgürlük naralarının haykırışa dönmesine tanık oluruz. Hiciv ustası Orwell bunu bize büyük bir şenlikle verir. Çiftlik Hayvanlarının toplantılarında insanın aşağılığını konuşup kendilerine daha iyi bir sistem kurmasını istedikleri devrimi gerçekleştiklerinde de insanlar gibi davranmalarını anlatıyor. Yazar Napoleon karakterini büyük ustalıkla ele almış. Napoleon kitabın ilerleyen sahnelerinde takım elbise giyip bir insan gibi iki ayak üzerinde yürüyen, sigara içen bir karaktere hatta küçük Stalin'e dönüşüyor. Burada Napoleon'a çok yüklenmekte haksızlık olacaktır. İktidar kötü olmaya iter, buradaki kötülük gücün yozlaştırıcı etkisidir mutlak gücü elinde bulunduran kim varsa eninde sonunda gücü kötü kullanmaya iter-veya itilir. Napoleon'da kendisine verilmiş yetkiyle, eşitlik kavramının içini boşaltıp ayaklanmanın sloganı olan “bütün hayvanlar eşittir” sözünü “bütün hayvanlar eşittir. bazı hayvanlar daha eşittir.” diyerek uygulamaktadır. Mutlak gücü elinde barındıran kim varsa o gücü kaybetmemek için yapacağı her şeyi mübah olarak görür. Napaleon'da bunu bu yapmaktadır. Koydukları kuralları hepsini reddetmiştir. Yasadışı olan her şeyi yapmıştır. Orwell, Napaleon'nu o kadar iyi tavsir etmiş ki öykünün sonunda çiftlik sahibi geri dönüp hayvanlarına ulaştığında Napeloen tıpkı Stalin'nin savaşta iken oturmaktan kaçındığı gibi durmaktadır. Hayvan Çiftliği için iktidar tekrar değişmiştir ve çiftlik hayvanları kendilerini aynı sarmalın içinde bulmuşlardır.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247.7k okunma
··
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.