Anlatım diline hayran kalarak okuduğum bu güzel kitap, 1800’lerde soğuk ve yoksulluk kokan İzlanda kırsalında yaşamış
Agnes Magnusdottir’in yürekleri acıtan gerçek hikayesini anlatıyor.
"Ölmem gerektiğini söylediler. O adamların soluğunu çaldığım için beninkinin de çalınması gerektiğini söylediler."
1828 yılında Kuzey İzlanda’daki bir çiftlikte vahşice öldürülen iki adamın katil zanlılarından biridir Agnes.
Agnes'in hayat hikayesi gerçekten çok acı...
Kitaptaki hikayenin temposu aslında biraz düşük.
Ama bir hikaye ancak bu kadar küçük bir tempoyu ,
bu kadar güzel kaldırabilir, çünkü
bence
anlatılanları sindirip,
yaşananların karanlığını ve o derin çaresizliği hissedebilmek
için okuyana
biraz zaman tanımak gerekiyor.