On sekiz yaşıma kadar hayattan beklentilerim
vasatın üzerine çıkmamış ve gereken neyse onu yapmaya karar
vermiştim. Yapılması gereken her şeyin de ben doğmadan önce
belirlenmiş olduğu düşünülürse, herhangi bir sorun yoktu. Herhangi bir üniversiteye gidecek, herhangi bir meslekte uzmanlaşacak ve para
için çalışacaktım. Bir kadını sevdiğime inanacak ve onunla evlenip
çocuk sahibi olacaktım. Sonra da bütün borçlarımı ödeyip ölecektim.
Yaşadığıma tek kanıt, bir gün çocuğumun çıkarttıracağı vukuatlı
nüfus kâğıdı örneğinde baba hanesinin yanında yazan adım olacaktı.
Daha fazlasını istemiyordum. Hiçbir zaman istememiştim. Daha
fazlasına gerek yoktu. Gerekenleri yapıp ölmek, hepsi bu. Sorumluluk
sahibi olduğumu düşünmüyorum.