Evet, lezzetin hakikî lezzet olması, zeval görmeyip devam etmesindendir.
Zira elemin zevali lezzet olduğu gibi, lezzetin zevali de elemdir; hattâ zevalinin tasavvuru bile elemdir.
Evet bütün mecazî âşıkların enînleri, bağırıp çağırmaları, bu kısım elemdendir ve bütün dîvanlarıyla yaptıkları ağlamalar, vaveylâlar, hep mahbubların firak ve zevallerinin tasavvurundan neş'et eden elemdendir.
Evet pek çok muvakkat lezzetler var ki, zevalleri dâimî elemleri intac ettiği gibi; çok elemlerin zevali de, leziz lezzetlere bâis olur.
Lezzet ve ni'met ise, devam etmek şartıyla lezzet ve ni'met sayılabilir.
Hülâsa: İnsan, ebed için yaratılmıştır.
Onun hakikî lezzetleri, ancak marifetullah, muhabbetullah, ilim gibi umûr-u ebediyededir.