PONTİNG’İN DÜNYA TARİHİNE FARKLI BAKIŞI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Öncelikle Ponting eserinde dünya ve uygarlık tarihini, hatta insanlık tarihini eski Yunan, Roma medeniyetlerinden başlatma hatasına düşmediği gibi, batı uygarlığının, ‘Asya uygarlığını çoğunlukla bin, bin beş yüz yıl geriden takip ettiğini’ hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde belgelemiş.
Yazar, yazının, tarım aletlerinin, madenlerin keşfi gibi, günümüz uygarlığının temeli olan icat ve keşiflerde batı medeniyetinin hiç bir katkısının olmadığını, bunların tümünün Asya merkezli olduğunu da ortaya koymuş.
Neredeyse her sayfasında bir bilinmeyeni veya yanlış bilineni ortaya koyduğundan, son derece öğretici ve sürükleyici bir kitap olmasından dolayı, kitabın hacimli olması okumayı zorlaştırmıyor.
Yazar dünya tarihini anlatırken bu tarihi "şu kadar bin yıl geriye götürüyor" demek çok zor. Zira dünya tarihi ile ilgili eldeki veriler ışığında bazen yüz, bazen 250 bin, bazen de birkaç milyon yıl geriye gidiyor ve incelemesini 2000'li yıllara kadar getiriyor.
Bu günü ve geçmişi anlamak için dünya tarihini okuduysanız bile, dünya ve kendi geçmişimizi bir de Ponting’den okumayı herkese önemle tavsiye ediyorum.
Kitapta resim yok ama 76 harita, 5 çizim 2 grafik var. İcatlar, ekonomik kalkınma ve çöküşler, büyük savaşlar, göçler, katliamlar, iklim değişiklikleri vs ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Benim en çok merak ettiğim dünya ve bölgesel nüfuslar eserde MÖ’ 10.000’den itibaren her 500 yılda, milattan sonra ise her yüz yılda bir düzenli olarak aktarılıyor.
Bu kitabı okuduğunuzda insan, diğer canlı ve bitkiler ile dünyaya bakış açınızın değişeceğinden hiç şüpheniz olmasın.
Eseri tek cümle ile özetlemek gerekirse: “İnsan türünün vahşiliği ve acımasızlığı ile kıyaslanabilecek bir başka türün dünyaya gelmediğini, bu kitaptan bir kez daha öğrendim” derim.