Elbette onunla yüz yüze gelmek için gereken gücü toplamam gerekiyordu.Zira dün yaşanan her şey karanlıktaki bir burgaçta olmuştu, tıpkı selde sürüklenen iki taşın aniden birbirine çarpması gibi; birbirimizi şahsen tanıdığımız bile söylenemezdi, o yabancının beni görünce hatırlayabileceğinden bile pek emin değildim. Dün olanlar bir rastlantının sonucuydu, bir esriklik, kafası karışık iki insanın çılgınlığıydı; oysa bugün kendimi düne göre daha açık ifade etmem gerekiyordu, çünkü acımasız berrak gün ışığında kişiliğimle, yüzümle, kanlı canlı biri olarak onun karşısına çıkacaktım.