Gönderi
Alıntılar: #28178563 #28178710 #28179118 #28179374 #28220546 #28222178 #28292156 #28292224 #28292362 #28292666 #28335176 #28367704
J.P.Sartre'nin ilk romanı özelliğini taşıyan bu kitap, insanın kendi iç dünyasında yaşamasını analize eder özellikte.Canlı ya da cansız bütün varlıkları farklı bir gözle görüp, algılama ve dış dünyanın kişinin iç dünyasına olan etkilerini anlatıyor.Sartre'nin, Varoluşçuluk düşüncesini bir hikâyeye bağladığı bir eser.
Dış dünya, küçük bir nesneye kadar bile, insanı ruhsal ve zihinsel olarak etkiler. Her olgu her nesne kendinde barındırdığı bir özellik aracılığıyla var olur. Örneğin; bir ayna görüntüyü yansıtmasıyla, bir bardak içine su doldurulmasıyla, bir ampül ışık saçmasıyla... Bir birey ise kendini dış dünyadan ne kadar soyutlarsa o kadar var olur, o kadar kendi olur. Topluma karışmış kişi tam anlamıyla kendinde barındırdığı ve kendisini çevresinden ayıran özellikleri sergileyemez. Topluma ve toplumda eskiden beri süregelen kurallara göre hareket eder, konuşur, yaşar. Fakat toplumdan, çevreden kendini biraz olsun soyutlamış kişi gerçek olan kendini görmüş olacaktır.Düşünce ve duygularıyla kendinde olduğunu fark eder ve bu şekilde çevresinden daha çok farkında olur.
Bulantı; bilinçli olan çoğu insanın, kimi zaman iç dünyasında yaşayan ya da yaşamak isteyen kişilerin, çevresinde olan olay ya da varlıklara karşı duyduğu bir his. Bu kitapta yazanlarla,o hissi tekrar hatırlama ya da şu sıralar hissediyorsanız daha çok arttırma ihtimaliniz de var.
-Bazı bölümlerinde sıkıcı geldi.Ancak bu kitabın ana hikâyesinin devam ettiği bölümler değil. Gereksiz olduğunu düşündüğüm çok mekân ismi ve kişi isimleri olan ve onların ayrıntılı bilgilerinin verildiği bölümler.-
Kusmayı unutmayın. İyi okumalar :-)
··
6 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.