Bir kitap, bir şair, bir aşk, bir ölüm, bir yas ve bir acı...
Bütün bunlar insanın içine bu kadar işleyip,bu denli acısına ortak ettirir mi? Evet ettirir. Şiirler gözyaşları içinde okunabilir mi? Evet okunur. Bu derin sevdaya, bu sadakate, bu emeğe, bu vefaya bunca özenilir mi? Evet özenilir. Bu soruların hepsinin cevabını verdi bana Şükrü Erbaş, bu kitabı ile halbuki daha yeni tanışmıştık kendisiyle. "Yaşıyoruz Sessizce" kendisinin okuduğum ilk kitabı. Daha kendisine merhaba bile diyemeden kitaptaki ilk şiirinin
"Güzelliğin geçici olduğunu senden öğrendim
Emeğin aşktan büyük bir hazine olduğunu senden"
dizeleriyle büyük bir yolculuğa çıkacağımı anlamıştım.
Kitap, Şükrü Erbaş' ın Şahgülüm, Ömür Hanım, dediği hayat arkadaşı olan Hatice Hanım'ın vefatından sonra yazdığı şiirleri içermekte.
Eşini kaybeden koca yürekli bir adamın acısını, yasını tüm açıklığıyla önümüze seriyor kitap. Bize de o acıya eşlik etmek kalıyor işte. Şiirlerde anlatım sade, doğal ve bir o kadar da içten. Kitap ilk dizesinden itibaren insanı içine çekebilme kabiliyetine sahip. Fakat ben bu yolculuk çabuk bitmesin diye direndim buna. Gün geldi yalnızca bir şiirini okudum. Okuduktan sonra bir günü o şiirle bitirdim. Düşündüm, düşündüm ve öğrendim. Neyi mi öğrendim? Gerçek sevginin var olabildiğini tabi. Gerçek sevginin; zamana, mekana, dış görünüşe, paraya bağlı olmadığını, onlarla sınırlanmadığını ne de güzel açıklıyor Şükrü Erbaş sevgisiyle. Hele ki bu sevgi iki dünya arasında bir bağ ise. Dünyalar bile onları ayırmayı başaramamış. Şükrü Erbaş şöyle doğruluyor dediklerimi:
"Ayrılık mı olur seninle benden (Pîr Sultan Abdal)
Harfim, hecem, cümlem
Bütün hatıralarımızı toplayıp geleceğim
Ayrılık o zaman tamam olacak"
Her şiirinden sonra 'Ne güzel sevmişsin böyle, ne derin işlemişsin o kadını hayatına, ne güzel ömür edinmişsin' cümlelerini kurdurdu bana.
Hatice Hanım, bir ömre layık olabilmiş ki Şükrü Erbaş da ona "Merhametine sığındığım kadın" diye sesleniyor.
Bu kitap için söylemek istediğim o kadar çok şey var ki...
Bizi hayata bağlayan sevdiklerimiz olduğu gibi, hayattan koparan da yine onlar oluyor. Bizler de Şükrü Erbaş gibi Sevgilerimizin, Sevdiklerimizin, Sevdiğimizin ardından " Yaşıyoruz Sessizce"...
Herkese keyifli okumalar...
Şükrü Erbaş - Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
youtu.be/fGCsGQseDok