Sürprizbozan içerebilir diyeceğim ama bu bir inceleme sayılmaz. Aklımda inceleme yazmak bile yoktu ve okurken de hiç düşünmedim ama saat sabahın 4ü olmaya yakın benim canım yazmak istedi. Belki sonra bu inceleme kendini imha eder...
"Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan bahsetmeyecekti. Biliyordu, anlamazlardı." Bu alıntıyı kitaplarla alakalı olan nerdeyse herkes bilir, nitekim benim de yıllar önceden biliyor oluşum gibi. Ama kitabın son cümlesi olarak okuyunca bu cümleler bir alıntı olmaktan çıktı, tarif etmeye süslü imgeler bulamadığım bambaşka bir şey oldu benim için. Sırf bu alıntı için bile okuyun. Ben de zaten "Birgün sana dünyada katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim" alıntısı için okumuştum...
Tarzım olmadığı için tamamen önyargı ile başladığım ve okurken de içimden yerden yere vurduğum bir kitabı sonunda beğenmiş olmanın şaşkınlığı içindeyim. Bir kitap karakterinden aynı anda hem ölesiye nefret edip hem de çok sevmek durumuna örnek verecek olsaydım direkt C. derdim. Bir sürü sebebim var bunun için; ama en baskını onu hayatımdaki birine çok benzetmem. Ortak noktaları nerdeyse hiç olmayan insanları da benzetebiliriz biliyor musunuz, ben biliyorum şahsen.
Kafamı alt üst ettin C. , bir adın bile yokken hem de, kendinle çeliştiğin noktalar olduğunu düşünmeme rağmen üstelik.. İlk kez de bir kitapta ana karakteri düşündüğüm kadar yan karakterleri de düşündüm. Sen "aylak"sın, kendince haklısın da acaba senden sonra tüm o kadınlar ne yaptı? İnşallah onların hayatına dair söylediğin her şeyde haksız çıkmışsındır. Kızsan da banane.
...
"...Biliyordu, anlamazlardı." alıntısının etkisi altında kalıp bir şeyler yazmaya çabalamak nedir sizce? Galiba pes edeceğim. :)