Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
"Gözlerimiz görmemeye başlamazdan önce bizler zaten kör olmuştuk.Korku bizleri kör etmişti" Adı olmayan bir ülkenin,adı olmayan bir şehrinde yaşayan insanların beyaz körlük salgınıyla insanlıklarının,sabırlarının ve onurlarının sınanmasını anlatan yazar,kitap kahramanlarına isim vermeyerek okuyucuyu o hayali dünyanın içine çekiyor. Bir adamın kırmızı ışıkta aniden kör olmasıyla başlayan salgın kısa sürede yayılır ve önlem almak isteyen hükümet körlüğe yakalanan bu insanları hastane görünümlü bir hapishaneye kapatır.Kendi kaderlerine terkedilen insanların dış dünyayla bağlantıları kesilmiş, kısıtlı yiyecek ve temizlik sorunlarıyla başbaşa bırakılmışlardır. Dışarıya çıkmaları kesinlikle yasaktır. Fakat bu yasak,salgının yayılmasına engel olmayacak bir süre sonra tüm şehir körlüğe teslim olacaktır. Bütün teknolojik gelişmelerin anlamını yitirdiği,insanların hayatta kalmak için ilkelerinden,değerlerinden vazgeçtikleri bu kaos ortamında görebilen ve salgına yakalanmayan tek kişi kalmıştır : Doktorun karısı... Kitabı günümüz insanına ve sisteme eleştiri olarak düşünürsek,doktorun karısı günümüzün sessiz aydınlarını temsil ediyor diyebiliriz.Alacağı sorumluluk ve yükten korkan karakter nerdeyse kitabın sonuna kadar çevresindekilere görebildiğini söylememiş,onlarla beraber aynı sıkıntıları çekmeye razı olmuştur. Nihayet salgın ortaya çıktığı gibi aniden kaybolur. Hayat normalde dönmeye başlarken kitap doktorun karısının "Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum,biz zaten kördük.Gördüğü halde görmeyen körler" cümlesiyle noktalanıyor. 1998 yılında Nobel edebiyat ödülüne layık görülen Portekizli yazarın, körlük metaforunu kulanarak modern insanı ve sistemi eleştirdiği bu kitap mutlaka okunmalı ve okutulmalı. Kitap okuyun,okutun,kitapsız kalmayın...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.6k okunma
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.