Gönderi

İpek Yolu adını ilk kez, Alman coğrafyacı ve jeolog Baron Ferdinand von Richthofen’ın, Çin gezisini anlattığı eserinden öğrenmişti insanoğlu. Oysa doğunun ipeği ve baharatı başta olmak üzere pek çok ürününün kervanlarla batıya taşınması, çok eski tarihlere dayanıyor. Bunun en büyük kanıtlarından biri, İÖ 6’ncı yüzyıla tarihlenen Çin işi ipek kumaşı parçalarının bir Kelt hükümdarının mezarında bulunması. Bu, Ortadoğu ve batının milattan en az altı asır önce ipeği tanıdığını ortaya koyan önemli bir bulgu. İlkçağ ve ortaçağın en önemli ticaret rotası olan yaklaşık 6 bin 400 kilometrelik İpek Yolu, bir kısmı denizden olmak üzere birçok güzergâhı içeriyordu. Bunlardan biri de Çin-Tebriz-Kars-Erzurum-Malatya-Kayseri-Ankara-Ayaş-Beypazarı-Nallıhan-Mudurnu-Göynük-Taraklı-Geyve-Sapanca-İstanbul hattıydı. Günümüzde Sakarya, Bolu, Ankara il sınırlarını geçen “İpek Yolu Koridoru”, tarihi ve kültürel değerleriyle bu kadim mirası yaşatıyor. Söz konusu gezi rotası Sapanca-Geyve-Taraklı-Göynük-Mudurnu-Nallıhan-Beypazarı-Güdül-Ayaş ilçelerinden geçiyor.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.