Korkmuyordu zira o biliyordu ki; her nekadar insan içindeki özü, insan olan tarafını, merhameti, şefkati, muhabbeti setretse de insan en nihayetinde bir cennet sakiniydi ve aslı iyi olan kötü olamazdı yalnızca öyle görünürde. Değil mi ki harabelere medfun hazineler vardı, çürümüş bir soğandan gülü utandıran lale doğardı, ceylanın karnındaki habis bir urdan çıkardı misk, cevizin sert kabuğunun içinden leziz bir yemiş çıkardı.