Gönderi

“Ve kayıkçı “Türkmenistanlı bir Buda heykeli” gibi dümenin yanında bağdaş kurup oturmuş, fakat, sanma ki Hazerin karşısında el pençe divan durmuş! O bir Buda heykelinin taştan sükûnu gibi kendinden emin dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş. Bakmıyor kayığa sarılan sulara! Bakmıyor çatlayıp yarılan sulara! Çıkıyor kayık iniyor kayık, devrilen bir atın sırtından inip şahlanan bir ata biniyor kayık! — Yaman esiyor be karayel yaman! Sakın özünü Hazerin hilesinden aman! Aman oyun oynamasın sana rüzgâr! — Aldırma anam ne çıkar? Ne çıkar kudurtsun karayel suları, Hazerde doğanın Hazerdir mezarı! Çıkıyor kayık iniyor kayık çıkıyor ka... iniyor ka... Çık... in... çık...”
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.