Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"En kötü yazgı unutulmak değil, tam olarak ifade etmek gerekirse, en kötüsü solup gitmek. İstek, özlemler, anılar, bedensel arzular, bilme ve öğrenme isteği, tutku, hoşnutluk, cömertlik -her şey zamanla soluyor. Dağlarda rüzgar nasıl diniyorsa, ruh da öyle yok oluyor. Doğrusu, yıllar geçtikçe acı bile azalıyor sanki, ancak şu var ki, acıyla birlikte, diğer yaşam belirtileri de gücünü yitiriyor. Basit, sessiz, asal şeyler, her çocuğun heyecan ve merakla karşı karşıya geldiği şeyler; mevsimlerin birbirini izlemesi, bir kedi yavrusunun bahçede koşup zıplaması, bir kapının menteşeleri üzerinde ileri geri sallanması, bitkilerin döngüsel yaşamı, büyüyen meyveler, fısıldayan çamlar, terastaki bir karınca dizisi, vadilerdeki ve yamaçlardaki ışık oyunları, ayın solgunluğu ve halesi, sabahın erken saatlerinde çiy damlacıklarıyla yüklü örümcek ağları, soluk alıp verme, konuşma mucizesi, günbatımındaki alacakaranlık, suyun kaynaması ve donması, öğlen güneşinin ufacık bir cam parçasından pırıl pırıl yansıması, bir zamanlar bizim olup da sonra yitirdiğimiz buna benzer birçok asal şey. Hiçbir zaman tekrar kavuşamamak üzere yitirdiğim şeyler. Veya daha da kötüsü, seyrek olarak geri dönüp uzaktan hafifçe ışıldayacaklar, ama o ilk heyecan sonsuza dek kaybolmuş olacak. Her şey donuklaştı ve eridi gitti. Yaşamın kendisi giderek tozlu ve kirli olmaya başladı."
Sayfa 195 - CaKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.