Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
“Georges Perec 1936 yılında Fransa'ya göçmüş Polonya Yahudisi bir ailenin oğlu olarak Paris'te doğmuştur. Babası Icek Judko Perec II. Dünya Savaşı'nın hemen başında cephede, annesi Cyrla Perec ise tahminen 1943 başlarında Auschwitz toplama kampında ölmüştür. Ayrıca üç aile büyüğünü de toplama kamplarında kaybetmiştir.” Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kısa bir bilgi vermek zorunda hissettim kendimi. Otobiyografi türünde bir eser denilmiş ama bana sorarsanız çok iyi psikoloji üzerine çıkarımlar yapılabilecek bir kitap. Sayfa sayısı az içerik olarak çok hacimli olan kitaplar arasında. Okurken acaba Yusuf Atılgan’ın Aylak Adamı’nı mi okuyorum ben acaba diye düşündüm. Bir kere kitabın başında ya da sonunda diye cümle kalıpları kullanamıyorsunuz. Neresinden tutarsanız orasıyla sürüklemeye müsait bir eser. Depresif bir durumda yazılmış sanki. Bazen derler ya ocağın altı açık kapamam gerek biliyorum kalkıp kapatmaya gücüm yok diye tam olarak böyle işte. Benim de bu kitabı okudum ama inceleme yazmaya gücüm dermanım yok kendimi zorluyorum. Yanlış anlaşılmasın sevmediğimden veya iyi bir eser olmadığından değil ne yazarsam yazayım bu adamı tanımlayamayacağımdan. Bilinçli olma hali ile uyanıklılık farklıdır. Bilinçli olarak yürüyebilirsiniz, ders dinleyebilirsiniz, gezebilirsiniz ama uyanıkken zihniniz orada olmayabilir. Uyanık olmama hali bu adam icin tamamen zıt bir kavram. O kadar uyanıklılık haline geçmiş ki artık fazlasıysa farkında olduğu şeylerin sıralamasına hakim olamıyor. Hangimiz küçükken karne iyi gelmediği zaman saatlerce halı deseni incelemedik ki? Normal zamanlarda görmediğimiz detayları gördük o halı desenlerinde. Kimse diyemez vay efendim ben tavana gözümü dikip bir süre öyle kalmıyorum diye doğal terapi yöntemi tavan izleme. Neyse burayı bağlayamadım. Kitabı okurken kurguladığım tek şey Ağustos sıcağında bütün dünyanın farkında olup sadece cırcır böceklerinin seslerini duymak oldu. İçerden anan bağırır kalk yemek yapalım asagidan baban bağırır bu lanet olası bağ makası nerde? Her şeyin farkındasın ama o sesle tavanı izlemek daha iyi gelir. Şu an yatakta ve uyanık bir şekilde yazıyorum bu incelemeyi ama tam bir uyanıklılık hali mevcut değil birazdan kalkıp sigara içerken E-5 ten geçen arabaların içindeki insanlara bakıp hikayelerini yazacağım. İzmariti de arabanın üstüne atacağım hangi hikayeme denk gelirse. Dikkat etmek ve farkında olmak bilişsel süreçleri kapsar ve gözle görülmesine gerek yok. Aklı beş karış havada dediğiniz insanların içinde bir uyuyan adam olabilir.
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,167 okunma
··
65 görüntüleme
Haticezz okurunun profil resmi
bende yeni okudum daha.güzel kitaptı.sizin de emeğinize sağlık.
Achilles okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.