Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Istanbul-Elbistanbul
Sanki bir kabus gibi kabus olur geceler Ve yahut kovalıyor beni bin bir cüceler Sen uzaksın ben yakın bütün mevzu bu şifre Hasretin huysuzluğu eder aşkı deşifre Sanki bir mevzu gece Kelimeler bin hece Gece değil de sanki Cevapsız bir bilmece Artık denizler taştı gözlerimin yaşından Sensiz dertlerim gitmez ah şu deli başımdan Sırtımı koyamadım kuş tüyü bir döşeğe Adım atsam geçemem tahta ahşap eşiğe Mavi Kara Deniz’in Dalgaları şahlanır Kayıkçılar Üsküdar Eşiğin de vahlanır İstanbul boğazından Üsküdar’ı izlerim Üsküdar’ı gördükçe boş yalıyı özlerim İstanbul yedi tepe yedi ayrı minare İstanbul’u görünce hayran kaldım mimara Geceler aydınlatır Her vakit gündüzümü Üsküdar’dan izlerim Yıldızlı gök yüzünü Evet boyut değişti şiirim mısrasında Yârim beni görür mü bu gece rüyasında Ah İstanbul, İstanbul bekle beni İstanbul Yüreğim de olsan da uzak mesafe ve yol Balıklar sırtarıyor Mavi Kara Deniz’de Periler ne arıyor Ahşaptan evimizde Günaydın ey yeni gün gece nereye gitti Gece bana küstü mü beni neden terk etti Sıralanır dertlerim Top kapı sarayında Ve trenlerin sesi gıcırtılar rayında Üç kıtayı bağlayan bir mısradır İstanbul Sevgilim İstanbul’da, Sılam’da Elbistanbul Her ikisi bir cevher sanki çeyiz sandığı İkisi de mücevher gönüllerin yandığı Ey İstanbul, İstanbul Sılamsın Elbistanbul Ceyhan’ın pınarından Bir tarih, bir destan bul 17 Nisan 2017 Muhterem Taş 2
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.