Mektup, anı, günlük okumayı severim. Sanatçıların hayatlarının farklı yönlerini bilmek, eserlerini de daha iyi anlayabilmenin anahtarı olması yanında tarihin unutulmaya yüz tutmuş sayfalarında hayatın sürekliliğine karşın insanın geçiciliğini daha bir duyumsatır bana ve inanırım ki her insandan öğrenebileceğim bir şeyler vardır her zaman mutlaka.
Herbir can, yaşantı ve deneyimlerinden yola çıkarak Ataol Behramoğlu gibi " Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var " der ya hani işte Necatigil de yaşadıklarını anlatırken eşine ve çocuklarına yazdığı mektuplarda, yaşadıklarından öğrendiği şeyleri de dile getirmiş aynı zamanda.
Necatigil'e "evler şairi" denmemiş boşuna. Hayatı boyunca huzur ve mutluluğu evinde ve ailesinde bulmuş bir insanı daha iyi tanımlayabilecek bir sözcük yok aslında.
Hayatı hep çalışmakla geçmiş ve ömrünce sevgilerin yarınlara bırakılmaması gerektiğini anlatmış hem şiirlerinde hem de radyo oyunlarında.
" SEVGİLERDE
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çicekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vemeye az buldunuz
yahut vakit olmadı"
Radyo oyunu dedim ya yeni nesil pek bilmiyor artık bu kavramı. Oysa televizyon yayınlarının çok fazla olmadığı zamanlarda bir neslin hayal gücünü kamçılayan dinlerken karakterleri hayalimizde canlandırdığımız ne güzel eserlerdi onlar...
youtu.be/XNz-ninCpSg
Serin MaviBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 2017205 okunma
Şairlerin hep sevip de kavuşamadıklarına mektupları ,şiirleri var. Şükür bazılarının kavuşup eşlerine yazma fırsatları olmuş :) Paylaştığınız şiiri de çok güzelmiş. Listeye ekledim, teşekkür ederiz.:)