On dört üç senesinde, Sarek Adası'nda,
Kayıklar batacak, matem, cinayet olacak.
Ok, zehir, inilti ve korku...
Ölüm odaları, dört kadın haça mıhlı...
Otuz tabuta, otuz kurban...
Anasının önünde, Hâbil, Kabil'i öldürecek.
O zaman Almanyalı baba, o merhametsiz,
Kaderin emirlerini gerçekleştirecek.
Bir haziran gecesi, karısını da öldürecek.
Yerden gürültü çıkacak, alev fışkıracak
Hazinenin gizlendiği yeri bulacak.
Bu taş kuzeyli barbarlardan çalınmıştır.
Haktaşı'dır o, ölüm veya can verir.