Butik bir pastane işleten Eylül bir akşam arkadaşlarıyla yediği akşam yemeğinin ardından kendisini ters yola girmiş olarak bulur. Karşısına çıkan arabaya nasıl yol vereceğini düşünürken, kendisini bir anda bir çatışmanın içinde bulur.
Poyraz, güçlü ve de yaptığı is sebebiyle düşmanları olan bir adam. Eylül'un "küçük" yardımı sayesinde hayatları birleşiyor. Ama bu birleşme ne yazık ki zorunlu. Eylül, Poyraz'in arkadaşlarından biri olan Menderes Vardar tarafından bir süre misafir edilince olaylar da bundan sonra başlar. Eylül'ün,ilk bakışta Poyraz'dan etkilenmesi, Poyraz'in geçmişte yaşadığı kötü bir olayın izlerini taşımasından ötürü bir süre birbirleriyle çatışma halinde olurlar. Engellenemeyen duygular, önüne geçilemeyen aşk olunca işin içinde kendilerini birbirlerinin kollarında buluyorlar ama... Ama :) Of ben bu Eylul'e çok gıcık oldum ya: ') Tüm bir kitap boyunca beni uyuz etti. Her ne kadar Poyraz'in anlattığı gibi olsa da kendini bana bir türlü sevdiremedi. Ama buna rağmen Poyraz adamda ki her şey efsane (ama Eylül değil). Tüm bunların yanında Jülide ve Harun çifti de çok güzellerdi. Güzel bir kitaptı. Dili akici,olaylar sade ve güzeldi.
