Toprağa yalin ayak basmayali ne kadar zaman olduğunu düşünmüştü. O vakit de şimdiki gibi tarif edemediği bir hisle ağlamaya başlamıştı. Tuza batırıp yedikleri otların ekşisini, kazılan toprağın, yumuşak nemli hâlini, kokusunu ve pembe pütürekli yer elmalarının rengini duyuyordu... Sırtında kısacık, soluk bir basma entari, saçları karmakarışık, diz kapakları yara bere içinde, başıboş, yaramaz bir taşra çocuğuydu.